Uykumda duyduğum hıçkırıklarımın sesiyle uyandım bugün.
Kabuğunu kaybetmiş bir kaplumbağa gibi
Çıplak, şaşkın ve çaresiz.
Sanki üzerimdeki örtüyü biri bilerek almışta
Sabah ayazında, cami avlusuna bırakılmış bir çocuk gibi
Kimsesizim.
Nereme dokunsam acıyor,
Belli ki bir yerlerim ezilmiş
Kulaklarımda kederli keman sesi duygularımı kanatıyor
Yatağım kan gölü.
İçimde ortaya çıkmaya yol arayan asi bir nehir var
Zayıf duvarlarımın çeperlerini günlerdir zorlayan
Hani açıversem kilitlerimi
İçine yedi düveni alıp, öfkeyle boğacak kadar zalim.
Yüreğimde derin bir sızı var
Bütün varlığımı ele geçiren
Kanserli bir hücre gibi tüm vücuduma yayılan
Kendime olan güvenimi kemiren,
Sadece ruhumu değil
Ağrılarla,sızılarla,titreme nöbetleriyle bedenimi zorlayan
Derin bir sızı var.
Ne zaman kurtulmak istesem
Karşıma marihuana kilisesinin papazı gibi dikilen
Her gün vaazlarını dinlediğim tarifi zor bir sızı bu adını bilmediğim
Sahi,bütün sevgiler böylemidir,
Hep, acıtırmı inceden inceye içimizi ?
Her insan benim gibi,gönüllümü taşır ölmüş bir cesedi yüreğinde
Alıştırırmı yavaş yavaş acılara kendisini ?...
Eskiden unutmak için içtiğim şişeler
Bugün sanki seni hatırlatmak için dizilip, saygı duruşuna geçmişler önümde ?
Ama sizi içmeyeceğim !
Bencil bir kalabalığın arasında yırtıcı bakışların
Manalı manalı değsede gözlerime, aldırmayacağım
Kurşun döküp kulaklarıma duymayacağım ensemdeki nefesini
Görmemek için gözlerimi kor ateşlerle dağlayacağım
Şimdi ;
Katran karası gözlerini çek gözlerimden
Titretme bedenimi
Çağlatma içimdeki nehri
Gücüm ha tükendi ha tükenecek
Açacağım kilitlerimi



09.07.2010