3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2541
Okunma

Sizin elleriniz vardı.
Hani, dokunuversem kırılacakmışçasına narin
Gövdesine, nisan yağmurları çekmiş yaşlı bir çınar ağacının
Yeni sürgün vermiş bir bahar dalı gibi
İnce uzun parmaklarınız.
Hiç görmediğim,
Ab_ı hayat çeşmesine giden yollar kadar karanlık
Sadece kendi ruhunun aynasına tanık
Taş kesilmiş bir aşk acısının izleri saklı
Küf yeşili gözleriniz vardı.
Çoğu zaman ;
Yağı tükenmiş bir kandil gibi tir tir titreyen bakışlarınızda
Henüz yazılmamış şiirler okunurdu.
Bir şeyi unutmaya çalıştığınızı bilirdim.
Bilirdim her yeri talan edilmiş, yakılmış, yıkılmış
Bu, viraneye dönmüş gönül sarayınızın
Yangın yerinden arda kaldığını
Ayağınızın neden aksadığını,
İki rekat aşk namazı kılıp yüreğinizi bir vefasıza mezar yaptıktan sonra
Kalbinizin arada bir, neden teklediğini bilirdim.
Kirpiğinize düşen her ışık
Biraz daha karanlığa gömerdi hüzünlerinizi
Hüzündü sanki, sizin göbek adınız
Özür dilerim ;
Bu size çok yakışırdı.
Epey zamandır görmüyorum sizi
Nicedir suya sabuna dokunmuyorsunuz
Merak ettim
Sahi ;
Siz yaşıyor musunuz ?
Hanife Hande HAGHGOUİ
5.0
100% (3)