//Kaçarken öksüz mısralar şehrinden
alıntılar cehennemi bir kibrit alevine hasret
çok uzun bir güneş bakışı titrer gözlerinden
saçlarımdan değil ellerimden tut ellerimden...//

Hülasa kaderin ışıklı caddelerinde gezerken
İstanbul kadar terlemek geliyor içimden bazen
İçim o kadar karışık
o kadar kalabalıkki
Yokluğunun karmaşasında üstübü ile sildiğim kalbimi nereye koyduğumu bir türlü bulamıyorum.
Gördün mü ?

Bir çilek bahçesine gittim geçen akşam her yer yemiş, her yer taze.
Endazeler içinde bir çok meyve ,fıstık ,ceviz
Bir çok yeni olmuş bahçeden koparılmış yaz domatesi
Okadar güzellerdiki
Yokluğunun karmaşasında Trabzon işi ondörtlü ile vurduğum beynimi nereye koyduğumu bir türlü bulamıyorum.
Gördün mü ?

Aykırı geometrik şekiller oluşturduğum ortaokul defterimde
Sayılar içine gizlenmiş birçok göz gördüm
Ela göz,
Yeşil göz, Mavi göz
Göz işte, birçok göz ...
Okadar güzel bakıyorlardıki anıya kokuyorlardı.
Yokluğunun karmaşasında güneşle yıkarken gözlerimi kaybettim nereye koyduğumu bir türlü bulamıyorum.
Gördün mü?

Geçen gün seni bana benzetmişler diye haber aldım.
Gülümsedim hafifce dudağımın sol kenarından
Gülümsedim hem de hafifce
Bu bana çok iyi geldi
Yokluğunun karmaşasında kuruması için öksüz bir çocuğun yüzüne astığım mutluluğumu bir türlü bulamıyorum .

Gördün mü ?


Görmedin mi ?
olsun,

buluruz...