3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1080
Okunma
gönlümdeki zümrüt rengi
uysal yürüyüşlü bu tasa
bana can yoldaşı olmasa
kararırdı gözlerim
göremezdi yüceleri
ufkun tunçtan kanatlarına
aklım takılıp da kalmasa
duymazdım rintleri yakan kederi
bir karınca yürüyor bak
toprağın üstünde
menziline doğru sessizce
ayakları taşımakta yalnızlığını
ümididir yansıyan gövdesine
ayrılığın acısı sona ermiştir artık
yola çıkanların mütevekkil sinelerinde
gurubun güneşi beklediği yerde
bütün saatler duracak
şüpheden habersiz dimağları o an
ebedî bir teselli saracak
ağlayacak merhameti hiç tatmayanlar
ateş dolu bir havuzda
pişmanlığın çekici
taştan kalplere son darbesini vuracak
5.0
100% (2)