3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2085
Okunma
Arif bir temennayla selama dursun cismim
Arza değsin başım, araza sığsın sesim
Göğsümde birleştirip avuçlarımı
Güzel huylu, tatlı dilli olmak ne iyi
Yine de en güzeli kendi dilimden dinlemek
O nebevi türküyü
Baksana âlem hakikat dönüyor
Döndükçe bu âlem, eşya kanıyor
“Sus!” dedi bana Tebrizli bir münzevi
“Derdinin dermanı daha çok lâle yakın değil mi?”
Yıpratılmış bir hazan
Göz istemez açılmayı bazen
Bir sancı harelenir
Yüreğinde sudan da ince
Oysa şahitlik lazım feleklerin
Kaygısız raks edişine
Kordan kadeh kırıldı çoktan
Badesi zemine yâr oldu belli
Bir yanı toprağın altında
Bir parçası üstünde sözün
Kırılgan, kımıltısız ve sitemli
Her gelin gidecek
Her düğün kalacak bir gün
Ağlamak gereksiz
Bilirim bu da geçer
Bir çift yıldız müjde verir
Ne zaman kalsam naçar
Aklımın zümrütten sahilinde
“Subhanallah” diyen yanım
Durup yalnız O’na dönmeliyim