5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1605
Okunma
gölgemdir dolanır yeryüzünde
kana bulandığında zemin
merhametim ki ağlar ikimize
bir avuç ağudur içtiğimiz sakisi ben
ikrarım ezelden
tekrarı mucip mısralar okudum
tekrara muhtaç mısralar yazdım
ne taif ne de kerbela
böylesine utanmada
nöbete durur korkularım
köhnemiş bir şehrin sokaklarında
ürken ben değilim ayaklarımdır
ezberleyemeyen hanenin basamaklarını
dilimde tuhaf bir terane
bir ağıt olmalı cümle şafaktan yarına
güneşli bir yağmur
susabilsem rahmete
sende kelam yok
sinemde sema hicre döner
yanacak haşre dek
kırlangıçlarda göç mevsimi
hava turuncuyla oynaşta
rakkase geldi rakkase gidecek dünya
neşeden arta kalan kederler gördüm
teselli oluşlarımı çalar bir meczup
kuytu denizlerimden
geldim geçemem aklıma inat
çayırlar tepeden tırnağa hazan yüklüyken
yorgunum tenhayım asılsızım bu akşam
keşke cümle sürgünlerinden bir anlık azad olsam…
5.0
100% (5)