İnadın batsın,
Faka gelmedi gözlerindeki öfken
Oysa iki mezar kazmıştın
İki delicesine yüreğimize

Yasal bir tesadüf sonrasıydı
Kıskanırken;
Karar verip
Bir zaman mutluluk dolu anılarımıza
Bastın mührü…


- Yakarışsız bir dua gibi oldu sevmelerin-

Gözlerimi sevmiştin en çok
Bense gülüşlerini…
Ellerimi tutarken
Ben iç sesini dinlerdim
Sözde aşkına

-Çarmıha gerdim, sana aşık olduğum
Tüm sebeplerimi-

Yalnızken ölüm takılıyordu düşlerime
Bazen sen belirliyordun
Ama çok uzak iklimlerimdeydin!

- Ayrılık; iliklerime işledi bir sabah ayazı gibi-

Bazen felaketsel bir günaha benzetirdin
Senden habersiz nefes aldığıma
Ve dudakların ateşler içindeyken
Kelimelerim soğurdu!
Unuttun mu yoksa
Geceleri ay ışığında
Kaldırımlarda dans ettiğimizi…


-Darağacına gönderdim aşka dair tüm kelimeleri-

Ve seni unutmalıyım artık;
Kırlara çıkıp kır şarkılarını dinleyeceğim
Ağustos böceklerinden,
Veda ateşleri yakacağım ve ışık(ateş) böcekleriyle
Yıldızları seyredeceğim…
Sonra uçuç böcekleri ellerime alıp uçuracağım
Dileklerimi de beraberinde
Masmavi gökyüzüne…

/Doktorlar bana sigarayı yasaklarken
Sen bana umutsuz aşkını…/


Edi bese lo aşk: yeter artık aşk

//dr// – ANTALYA

Şiirime ses ve güç veren Değerli Kardeşim Mehmet KAYA- Andar’a çok ama çok teşekkür ediyorum ve ayrıca tüm yorum yazan şair dostlarıma da en içten saygılarımı gönderiyorum.