18
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1399
Okunma
Rüzgar geceyi yarıp, amansızca
kentin ıssız sokaklarına sokulurken
belkide, birazdan işlenecek olan cinayetlerin
habercisi olduğunu da farketmemiştir...
Oysa sokak lambaları, son aydınlığını çoktan yitirmişti
eşgalini elevermek istemeyen tetikçinin ilk çekirdekleriyle
Ay, bu olaya tanık olmamak için, şavk’ını düşürür bulutların gölgesine
Ya yıldızlar nerdeydi, yıldızlar
her gece sayılarını karıştırdığım...
Biliyorumki, atlas hükmünü vermeseydi
Güneş karanlığa yenik düşmezdi, ve aydınlığıyla
hiç korkmadan şahitlik ederdi,rüzgarın istemedende olsa yardım yataklığına...
Sonra belirli belirsiz, tıkırtılar gelmeye başladı ara sokaklardan
Daha sesin ne yönden geldiğini anlamadan, elinde poşetleriyle
devrili verdi biri kaldırımın yüzsürülmezliğine.
ve karanlık namlu, bi sonraki hedefin yüzüne cesaret edemediğinden olsa
sırtını dönmesini bekledi bir süre, tekrar tetik düşürmek için.
Sonra rüzgarın uğultusu arasında, gidip geldi o an ölüm, arsız yüzüyle
Ve ne yazık ki, karanlık yine galip geliyordu,
aydınlığı biraz daha zayıflatarak...
Güneşin ilk ışıklarıyla, üstü gazetelerle örtülüyor insanlığın
Ve tetikçi görevini yerine getirmenin gururuyla evine dönerken
karanlığın verdiği korkuyla, aramaya sabahtan başlayan kayıp yakınları
cellatla aynı yolda karşılaşırlar, onlar giderken olay yerine
o, güvenle dönüyordu oysa...
"Ölüm buyurmanız
size hiçbir zaman sonsuzluğu bahşetmeyeceğini biliyormuydunuz ?
"Şimdi bana, gökyüzü neden karanlık diye sorarsanız eğer
kederinden olmasa gerek herhalde, utancı dururken..."
Malazgirt’li
5.0
100% (12)