7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2684
Okunma

çok zamandır masum cenazeleri taşıyor gözlerim
umudun yeşerdiği yerden kırılıyor gücüm kuvvetim
uzak deniz kıyıları gibi
bir türlü kavuşmuyor iki yakam
kendi kırıntılarımı topluyorum kaldırımlardan
bazen kesilmiş sanıyorum
ömür nafakam
eğri bir çizgi çizmedikçe hayatın duvarına
elimi kaldırmadan karıncanın başından
mazlum’un acziyetinde erittim acıyan taraflarımı
en yağız zamanlarıma bile
katil zanlısı kaldım sanki
kendimi saltuk bir kimliğe kazıdım ’söz’de
ve uçurumlardan salıverdiğim beyaz müjdelerin
öncesinde
kendimi aldatışımmıydı topal ayağımda sakladığım sabır
hayır
ellerini borçlanarak istedim hep güneşten
üstüme ansızın yığılan bulutlara balık oldum
sayısız bedeller ödedim beşeriyetimin derin göllerinde
boğuldum
su tutmayan toprak gibi değil
sır tutmayan insan gibi de değildim
her gece bir yöne yapışıp kalıyordu gölgem
beni kapıda unutan yanlızlığımla öz kardeş kalınca
o RAHMAN’ın kudretinde sınanıyorum dedim sonunda
kanımca..
Faruk Civelek
5.0
100% (6)