12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2092
Okunma

Kimse hayra yormuyor, son gördüğüm düşümü ;
İçimde çalkalanır, kaç devrin izdüşümü...
Akıyor onca dere, bulanıyor sularım ;
N’olur kessen suları, kaçıyor uykularım!
İsteksizce düşerken, zamanın bir yerine ;
Neden yüreğim açık, geçmişin gözlerine ?
Yetmez miydi, bir ömür, bir devri sayıklasam ;
Neden işe yaramaz, güya sihirli asam.
Kuş bile neden konmaz, gelip hep aynı dala ;
Her şey bana akıyor, ben miyim tek budala ?
Düşmüşüm bir illete, cüzzamlısı son devrin ;
Yok mu bir çıkaracak, bu son kuyu çok derin ?
Gözlerinden Adem’in, Havva’nın saçlarından ;
Kim içirdi Lokman’ın bu son ilaçlarından ?
Bu nasıl merhem böyle, oluyorum müptela ;
Hangi taşı kaldırsak, altından çıkar bela !
Yoksa biz belaları, büyüttük bala diye ;
Ateşten gömlek giydik, Çuvaldızdan hediye !
Çare bulamıyorum, oysa yürek yarası ;
Ne uzun mesafedir iki kaşın arası !
Şimdi gezdiriyorum, kendi gölgemi ancak ;
Sorma bana sevdiğim, halimiz ne olacak?.
Boğazladım goncada, kıyıyorum gülüme !
Saklanacak yer lazım, savrulacak külüme.
Şimdi, kendi yüzümle gelemezken yüz yüze ;
Nasıl faydam dokunur, bunca yetim, öksüze ?
Onca kabı doldurdu dökülen gözyaşımız ;
Yine bir şey eksilmez, artıyor telaşımız...
Hayrettin YAZICI