Gardaş… ( Gülce/Özge-Zincirbent -Erzurum Şivesiyle ,Öykülü - )Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Özge
1-Divan edebiyatımız da az kullanılan MÜTESSA ve MUAŞŞER nazım türlerine mısra sayısı itibariyle benzeyen, en az 9, en fazla 10’ar mısradan meydana gelen tek bir bentlik nazım türüdür. 2- Genellikle, kafiye yapısı şematik olarak şöyledir : -........ a -........ b -........ a -........ b -........ b -........ a -........ b -........ b -........ a -........ b 2-Vezin, ölçü kısıtlaması yoktur. Şair dilerse hece veya aruz vezinlerinden dilediğini şiirinde kullanabilir. Önemli olan tek bent ve on mısralık yapısıdır.On mısralık bent yapısı sabit kalmak kaydı ile, bir şiir bütününde iki veya daha fazla bentlerde oluşturabilir. 3-Kafiyelerin dizilişini şair çaprazlama veya bir başka şekilde de yapabilir. 4-Hece ile yazılana ÖZGE, aruzla yazılana da ÖZGECAN denilir. SERBEST ZİNCİR 1-Türk Halk Şiirinde "zincirleme" veya "zincirbent" adıyla anılan ve bir tür "koşma" olan şiir türümüzün "zincirleme tekniği" ni, özellikle SERBEST ŞİİR’ de uygulamak için bu nazım türünü önerdik. Bize göre, serbest şiir tamamen kuralsız ve akla gelenin yazıldığı, bir nesir parçasının makasla rastgele kesilip alt alta dizildiği bir nazım türü değildir. Serbest şiirin de, başta iç ahenk, ritm, uyum, imge ve edebi sanatlarla da harmanlanması gerekir. Bu sebeple, Halk Şiirimizin "zincirbet"ini serbest şiirde kullanmak istedik. Özellikle, mısra zincirinde her mısranın son kelimesi, takip eden mısranın ilk kelimesi olarak kullanıldığından, dörtlüklerle oluşturulan Halk Edebiyatımız şir tarihinde, bu tarz zincirlemenin örnekleri azdır. Serbest şiirimizde "tekerrür" sanatıyla, vurgu ve tonlamalarla zincir uygulaması başarılı olacaktır. 2-Ayrıca, Gülce Nazım türlerinin hepsinde zincirbent uygulanabilir. 3-Mısra zinciri veya dörtlük zinciri tercihi şairin kendisine kalmıştır.
1.
Yedi bacı üç gardaş, garalı göz galem gaş Gaş kere ahan özün acı duzunu yedi! Yediveren gülü mü? Bir gazan, on iki baş İki baş soğan ile ekmeği dilimledi. Dilim dilimdi ciğer, nimeti düğümlendi Düğümlü hençereye yağar zemheri, gar, daş! Daşıran göz pınarı ağır ağır inledi İnleyen nağme gibi hıçgırığı ünledi. Yedi bacı üç gardaş, garalı göz galem gaş Gaş kere ahan özün acı duzunu yedi! 2. Yerle bir edip hayat, savuruyor ya gardaş... Dohundu gar daşına, ahlına geldi derdi! Derdi gibi soyuh yaş, dohunduğu gara daş Daş ola bacı sene, sensiz nasıl ederdi? Eder eller bayramı, balasız gün kederdi Kederin heybesine boşalttı çeşm’ inden yaş. Yaşlı iki mıdara, ana baba; neyderdi? Çıhsında yola, nasıl? On’ u ayrı yerdeydi! Yerle bir edip hayat, savuruyor ya gardaş... Refika Doğan-Antalya /Aralık 2009 |