7
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
2033
Okunma
ay yüzlü can!
şavkı parçalanmış
kirlenmiş dünya
pisinden ilişkiler
vurunca yüreğimize
tüketir dostlukları
ah yalandırlar
can evimize düşen alevler
gül-den
dudaklara yakıştı mı
isyan
anarken Hak`kı
yükü ağırından olmaz mı
sus-ma
sinem buz tutmuş
taşırıyor enginleri
yükseltip sesimi
naz mı edeceğim
çeker misin isyanlarımı
gül yüzlü can
gün-eş aksinde
düştün sol yanıma
korlarda dağlanınca ruhum
soran da yoktu arayan da
en zoru da şudur ki
anlayan bile...
kilitledim kapılarımı
telaşlı yolcular şimdi
bilinçsiz vurulur tokmaklar
paslı demirden,
nasıl acır-ım hisset
gönül bu
a ç a m a m
aç deme sakın ha!
tezinden gidişe
elvedasız alıştım
buruşturup gül gamzelerimi
yaşlarımdan utana, sıkıla
düşerim izsiz gölgelere
bin pişman
ağlarsam iç çeke çeke
izimi sürer misin ey can
eşkıyalar geçti gölgelerimden
onlar bile vuramadı
sırtına ganimetlerimi
ne cevherlerdi oysa ki
dağlarda izi sürülen
göremediler !
korda yanardı bu yürek
insan gibi insan
didinen, didilen değil
hasretim sevgiye,
kavrula kavrula
susaya susaya su-ya
okkalısından bir tekme
olur mu düşene
çocuklarımız ah ! o kimsesiz
sokakları en iyi tanıyanından
çırpınan yanları üşür
kanaya kanaya,
kırılgan düşer, köprü altlarına
hani var ya insan olmaya çalışan
dedim ya daha ne pırlantalar
in-cin-diler
yükü dünyada ağır
göçerken ahirete hafif mi
anlayan var mı
anlar mısın
kader deme sakın ha can!
çek
çek can
çek beni can
çek demini bulsun bu dostluk
çek yoldaşım, sırdaşım
diyen tek sen mi olursun
can dost kardelen !
sus koyusundan olsun!
......
derinden bu sessizlik,
anaforların bağrında bizi boğsun !
Sude Nur Haylazca
5.0
100% (8)