3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2360
Okunma

Çoban nedir bu yanık türkü nedir bu dert
Zaten uykularımı veriyor uykusuz kalıyorum
Gün solgun açıyor
Şehrin her köşesinde bir gözyaşım var
Sen de yarama tuz basma
İsyan rüzgarlarımı estirme be çoban
Bırak kavalını şöyle
Üç günlük hikaye değil mi hayat
Bu acıyı da yüreğim duymasın ne olur
Bana su perisini
Sessiz gönüllerin külkedisini anlat
Derin vadileri birleştiren köprüleri
Ormandan geçen rüzgarları anlat
Ne söyler yeşilbaş ördek sabah şarkısında
Şu dağlardan gelen minik dereleri
Kelebekler vadisini rüzgarlar şehrini
İlk yağmur düştüğünde
toprağın kokusunu anlat
Görmek zor değil gözünde acıları
Ben hüznü kokusundan anlarım
Çabuk geçen buğu gibidir yaşam
Yel esintisinde kavak ağaçlarını
Güne merhaba diyen tomurcuğu anlat
Boşver..!
karanlık gecelerin zindan çocuklarını
Gözyaşları tuzlu ve acı
Kaç bahar gördün kaç zemheri
Sen hiç akıllanmadın mı
Sana mı kaldı
öfkenin mavzerinde kurşun olmak
Yılanlar bile değiştirmede kabuklarını
Sen bana zerdali ağacını
tepeli tavuğu
Su yanlarına dikilen ağaçları anlat
Neydi Nuh’a gemi yaptıran
Kafesteki kuş mu
sudaki balık mı
Neden Meryem bakire ve anne
Neden Havva kötü ve baştan çıkarıcı
Çoban boş ver dedim bunları
Ben kırmızı güllere serptim göz yaşlarımı
Sen bana ıtırlı bahçeleri anlat
Aşk şiirlerini oku kısa yaz gecelerinde
Küçük yeşil çayırları anlat
Gözlerinde bir gariplik
Sanki sesinde öfke var
Bir trene binmek ister gibisin
Tüm kaplamaları kremadan
Bulutlu bir eylül sabahı yüzün
Aynı gökyüzünün altındayız hep
Hepimiz aynı sinemada
Şöyle dursun yaşamla boy ölçüşmek
Bir kılıçta sen sokma kaburgalarıma
Neleri alıp götürmedi ki sular
Şanlar onların olsun muzaffer onlar
Ölümden hayat gelir, hayattan ölüm
Söylemediklerimi de duy
Sen de ateşime benzin dökme be çoban
Kırılmaya ihtiyacım yok benim
Alacakaranlık yırtıldı yırtılacak
İstediğim sadece;
bir çocuk gibi dersiz olmak
Uçan kuşların türküsünü söyle
Güneşin ilk ışıklarını
Bana bozkırları anlat
Hüseyin Çelikten / Küçük Kurşunkalem Uyumuyor / liman Yayınevi-1995