1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1399
Okunma
Ben muhabbet bağının uslanmaz bülbülüyüm
Sesim boğuk duyulmaz ne feryat ne figanım
Baharda yarı canlı, üç mevsimde ölüyüm
Beni bu hâle koyan hiç dinmeyen hicranım
Gülebildiğince gül, sesi kısık hâlime
Dağlarca hasret yüklet, kalmayan mecalime
Ağzım dilim kurusun benzetirsem zalime
Sana rengini veren değil mi benim kanım
Ta ezelden yazılmış alnıma acı çekmek
Al rengine benzeyen kanlı gözyaşı dökmek
Gülün tabiatında varsa da dudak bükmek
Onur nedir yanında feda iken bu canım
Kokunu rüzgâra ver getirsinler her seher
Mis kokunu alsın da utansın fesleğenler
Visale izin yokmuş, sevda hicranmış meğer
Boynumuz kıldan ince emredince sultanım
Haydi gül, gönlünce gül, geçmeden güzel çağın
Sevilmek telaşıyla al al olsun yanağın
Senin için şarkılar söyleyen bu dudağın
Kıymeti anlaşılır durduğunda sol yanım