ORASI CENNET
ORASI CENNET
Sonbahar şarkısı söylerken zaman, Bir yaşlı çınara yaslanıverdim; Dinledim rüzgârın boğuk sesini. Bir şarkı da ben tutturdum: 1 Çekiyordun elinde Doksan dokuzlu tespih gibi Bir türlü dolmak bilmeyen zamanı. Bekliyordun bin bir merakla, Bayramın olacaktı doğumum, Anne olacaktın. “Ayaklarının altında kalacaktı cennet” Bunun için miydi bunca gayret? Hayret! Sancılar çekerken döktüğün gözyaşlarına Mendil olabildi mi feryatlarım? Hâlbuki, Ben sende yaşarken: Ne geçim derdi vardı; Ne ekmek, ne de aş; Ne de dertlerle savaş. Ne zaman kaygısı, ne mekân duygusu Ne hak, ne hukuk endişesi. Doksanlı umut ışıklarından Aydınlıktı dokuzlu karanlığın. O karanlık geceler beni Hiç ağlatmadılar. Heyecanındı benimle büyüyen, Bir muştu hasretiydi gözlerinde yanan. Beklenendim, gelmiştim. Şefkatindi yüzümde ki ilk bûse. Nasıl bir histi bu? Yeni bir can, candan can. Büyürken bir çiğnem et Toprağından emmişim varlığımın özünü Büyütmek için ölesiye gayret Hayret! II Dayanamasan da gözyaşıma, Bıraktın koskoca dünyanın ortasına Bir başıma. Kaçar diye mi sardın sımsıkı kundaklara? Ait olduğum candan İlk hicran. Bundan olmasın çığlıklarım, Gözyaşlarım da? Bir haziran ikindisinde açtığım gözlerime Gün ışığının dikenleri miydi batan, Ayrılık mıydı ağlatan, Sen miydin yoksa vatan? Dünyaya düştüğüm o günden beri Yaşıyorum başı sende kaderi Tarıyorum gökleri yıldız yıldız Tepeliyorum tutunamadığım yeri Düz değilmiş, düzgün değilmiş bu arz Bastığım her yer kayıyor, Tutunamıyorum anne! ııı Dilinden beslenen lisanım suskun, Lisanından BESLENEN aksanım ürkek; Anlatamıyorum derdimi. Ah anne! Dizinde ağlamak istiyorum bazen, Baharda ağlayan ağaçlar gibi. Seyretmek istiyorum o gül yüzünü, Çiçeklerle süslü yamaçlar gibi. Nâhoş sesler giriyor aralara Beynimi kırbaçlar gibi. Üşüyorum anne, çok üşüyorum yalnızlığında, Kavrulurken hayatın alazlarında. Nil’in serin sularına bıraktı Musa’sını Âsiye, Sen bırakmadın. Meryem babasını arattı İsa’ya, Sen aratmadın. Amine öksüz kodu Muhammed,ini, Sen ak saçlar bitirdin başımda. Şefkat timsalisin annem. Meyvesini beslemek için Toprakla boğuşan kök saçaklardan Ne farkı vardı saçlarının. Çapa tutan ellerinde nasır, Yorganlar bizim üstümüzde, Senin altında hasır Bu mu anne olmanın yüceliğindeki sır? “Ağlarsa anam ağlar gayrisi yalan ağlar” Ben giderken gurbete tek ağlayanımdın, Sılada benden kalan yanımdın. Otel odalarında gözyaşı tufanımdın. O zaman anladım ki, canımdın, Cananımdın. Ana gibi yâr olmaz, sıla gibi diyar” Olurum yanımdaysa annem bahtiyar İnsanlıkta zirvedir annelik, bilmez miyim? O zirvenin eteklerinden tutunmuşum. Tut beni annem, tut, bırakma! Tutarsan sevinmez miyim, gülmez miyim? Çağırsan uçarak gelmez miyim? Kaşlarım sana benzermiş, gözlerim de Öğrettiklerin yankılanır sözlerimde Hakkını helâl et annem, helâl et. Yoksa nasıl öderim, Ödeyemeden sonsuzluğa nasıl giderim? Ayaklarının dibinde olmamı istersen eğer Razıyım anne. Orası cennet nasıl olsa… |
O zirvenin eteklerinden tutunmuşum.
Tut beni annem, tut, bırakma!
Tutarsan sevinmez miyim, gülmez miyim?
Çağırsan uçarak gelmez miyim?
Kaşlarım sana benzermiş, gözlerim de
Öğrettiklerin yankılanır sözlerimde
Hakkını helâl et annem, helâl et.
Yoksa nasıl öderim,
Ödeyemeden sonsuzluğa nasıl giderim?
Ayaklarının dibinde olmamı istersen eğer
Razıyım anne.
Orası cennet nasıl olsa…
Ne güzel dile gelmiş kaleminiz ne güzel anlatmış annenizi.Yürekten kutluyorum.saygılarımla