4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2036
Okunma

ORASI CENNET
Sonbahar şarkısı söylerken zaman,
Bir yaşlı çınara yaslanıverdim;
Dinledim rüzgârın boğuk sesini.
Bir şarkı da ben tutturdum:
1
Çekiyordun elinde
Doksan dokuzlu tespih gibi
Bir türlü dolmak bilmeyen zamanı.
Bekliyordun bin bir merakla,
Bayramın olacaktı doğumum,
Anne olacaktın.
“Ayaklarının altında kalacaktı cennet”
Bunun için miydi bunca gayret?
Hayret!
Sancılar çekerken döktüğün gözyaşlarına
Mendil olabildi mi feryatlarım?
Hâlbuki,
Ben sende yaşarken:
Ne geçim derdi vardı;
Ne ekmek, ne de aş;
Ne de dertlerle savaş.
Ne zaman kaygısı, ne mekân duygusu
Ne hak, ne hukuk endişesi.
Doksanlı umut ışıklarından
Aydınlıktı dokuzlu karanlığın.
O karanlık geceler beni
Hiç ağlatmadılar.
Heyecanındı benimle büyüyen,
Bir muştu hasretiydi gözlerinde yanan.
Beklenendim, gelmiştim.
Şefkatindi yüzümde ki ilk bûse.
Nasıl bir histi bu?
Yeni bir can, candan can.
Büyürken bir çiğnem et
Toprağından emmişim varlığımın özünü
Büyütmek için ölesiye gayret
Hayret!
II
Dayanamasan da gözyaşıma,
Bıraktın koskoca dünyanın ortasına
Bir başıma.
Kaçar diye mi sardın sımsıkı kundaklara?
Ait olduğum candan
İlk hicran.
Bundan olmasın çığlıklarım,
Gözyaşlarım da?
Bir haziran ikindisinde açtığım gözlerime
Gün ışığının dikenleri miydi batan,
Ayrılık mıydı ağlatan,
Sen miydin yoksa vatan?
Dünyaya düştüğüm o günden beri
Yaşıyorum başı sende kaderi
Tarıyorum gökleri yıldız yıldız
Tepeliyorum tutunamadığım yeri
Düz değilmiş, düzgün değilmiş bu arz
Bastığım her yer kayıyor,
Tutunamıyorum anne!
ııı
Dilinden beslenen lisanım suskun,
Lisanından BESLENEN aksanım ürkek;
Anlatamıyorum derdimi.
Ah anne!
Dizinde ağlamak istiyorum bazen,
Baharda ağlayan ağaçlar gibi.
Seyretmek istiyorum o gül yüzünü,
Çiçeklerle süslü yamaçlar gibi.
Nâhoş sesler giriyor aralara
Beynimi kırbaçlar gibi.
Üşüyorum anne, çok üşüyorum yalnızlığında,
Kavrulurken hayatın alazlarında.
Nil’in serin sularına bıraktı Musa’sını Âsiye,
Sen bırakmadın.
Meryem babasını arattı İsa’ya,
Sen aratmadın.
Amine öksüz kodu Muhammed,ini,
Sen ak saçlar bitirdin başımda.
Şefkat timsalisin annem.
Meyvesini beslemek için
Toprakla boğuşan kök saçaklardan
Ne farkı vardı saçlarının.
Çapa tutan ellerinde nasır,
Yorganlar bizim üstümüzde,
Senin altında hasır
Bu mu anne olmanın yüceliğindeki sır?
“Ağlarsa anam ağlar gayrisi yalan ağlar”
Ben giderken gurbete tek ağlayanımdın,
Sılada benden kalan yanımdın.
Otel odalarında gözyaşı tufanımdın.
O zaman anladım ki, canımdın,
Cananımdın.
Ana gibi yâr olmaz, sıla gibi diyar”
Olurum yanımdaysa annem bahtiyar
İnsanlıkta zirvedir annelik, bilmez miyim?
O zirvenin eteklerinden tutunmuşum.
Tut beni annem, tut, bırakma!
Tutarsan sevinmez miyim, gülmez miyim?
Çağırsan uçarak gelmez miyim?
Kaşlarım sana benzermiş, gözlerim de
Öğrettiklerin yankılanır sözlerimde
Hakkını helâl et annem, helâl et.
Yoksa nasıl öderim,
Ödeyemeden sonsuzluğa nasıl giderim?
Ayaklarının dibinde olmamı istersen eğer
Razıyım anne.
Orası cennet nasıl olsa…