12
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1532
Okunma

’Sokaklar etmeyin beni ömre şikâyet’
Gölgesizim
Şehrin kül etekleri yağıyor sırtıma
Kaldırımlara yazılmış hikâyelerin üstü örtülüyorken
Soğuk mermer gibi batıyor yüzüme yalnızlık
Bir tek döne dolaşa okunan, dağınık şiirler beni anlar
Konup gelsin güvercin omuzlarıyla dargın çocukluğum
Avuntularımı sırtladım kırık barışlar gibi
Hangi şafağın öncesi bu
Defnettiğim geçmişim yakar sesimi göğe doğru
Oysa.
Nar kalabalığının uykuda dalları
Saatin upuzun saçları durgun
Nemli kirpiklerim kaçarken bucak bucak
Bir tek sevdiğim
Gözlerine İliştirdiğim rüzgârları bekleyeceğim
Hani olurya
Bir karanfilin ıslığının çırası
Poyrazda unutulmuş çatallanan bir türküde yanar
Hissederken iliklerindeki bölük börcük ezgiyi
Savrulursun benliğin hükmünde delice
Kül ve ruhun ortaklığına tanık olurken
Canhıraş hayallerin susturur alevleri
Ey sevgili
Ben suskular bürünmeyeceğim
Düşlerin oyadan örtüsü
Ellerimin tuttuğu kasnağın körelttiği masum kilit
İpek ipleriyle yaslı bir çığlıkla
Yüreğimde bir sevda işliyorken şimdi
’Kırılmaya meyillidir gölgesiz aşklar’..
5.0
100% (10)