Bir Vuruluş hikayesidir.
Efsaneler zamanında bir Ay efendisinin
Güneşi sıktığında elleriyle
yıldızlar ağlar
Şimal Onurunu selamlar
Şimal O nu selamlar

....
Çok değil daha birkaç bin yıl önce
Martıların denizlerde özgürce uçtuğu zamanlarda
Esnek rüzgarlar vururdu o vakit saçlarına
Bir içim su gibiydı kılıcına verilmiş su
Şerbetli Tarafından üflenmişti
ta Topuğuna kadar.
....
Çocukken ninesi kırışık yüzündeki izleri anlatırdı
İzleri
İz ne çok, ne çok hayat artığı yüzünde ninesinin
Bir Türkü söylerdi Dedesi :
Kınını çıkardın mı vu kılıcını
Vur be Kıran yiğit
....
Atının üstünden baktı bir dağın tepesini gözüne kestirip
Bir kırlangıç sürüsü kadar aydındı
Kirpiklerinin altındaki şahan bakışlar
ortalıkta yüreğin mangalı yanıyordu
vermişti daha bebeyken ebesi alazı o mangala
Şahan yüreğiyle bileğiyle nam salıyordu.
.....
İncitme fukarayı
İncitme Garibanı
Silahsızla Dövüşme
Yalancıyla görüşme
Çocukları sev
Çocuklar ki yiğitler ,Analar.
Çocukları ve Çocuklar ki onlar bir başka bakar.
Dediler Ataları O da hiç sözlerinden çıkmadı.
....
Birgün kin vuruldu kinleşmeler üzerinde acıyla duruldu.
İhtiras yalan ihtiras acı çok acı getirir
İntikamın ölümden yaptığı çok fazla kukla oyunu oynatılır
İhtiras kin intikam şeytan üçgeni
çok can alır
Çok fazla
Anne gözyaşı
gözyaşı şişelerinde depolanır
.......
Atına biner efendi gider köyler içindeki saklanan mahyalara
Bir tütün sarar arada ,arada bir çocuklarla konuşur
Silahlılarla vuruşur
Bahar ayı kelebekler kanlar içinde uçuşur
Çocuklarla konuşur
Adam Efendi Oklarını savururlar kuytulardan
sırtından vurulmaz
Şerbeti topuğuna kadar ilminden sual olunmaz.
........

Ay düşer ellerine bir adamın
Ay düşer karanlıklardan kulaklarından kültüründen küpeler
Kadın olur Ay
Ay çocuk verir
Samanyolu olur
Yıldızlar
Yıldızlar ışık verir
Birçok ışık ,hare
....
Gece ışıkta vurur elleri pis adamların baltaları kelleleri
ay döner yıldızlar yok olur
yıldızlar tükenir
Ellerinde yıldızlar söner Efendinin
Ellerinde kalır Sönmüş bir bacanın kirli isleri
.....
Ve yanardağ çağlar patlar etrafına
ölümün tamatamları vurur artık
kandan göller içinde yok olur herkes kaçar
herkes
düşmanlar çocuklar içine saklanır düşmanlar ki yıldızları söndürenler
Çocuklar içinde kalır kanları ,kanlarından kazaklar örülür kuşaklarca
bir nesil çürür
etleri çürür
yok olur
ay ve yıldızlar yok
Adam birtek topuğundan vurulur.
....
Gün geçer istiras evlerinde
Gün geçer kin de ölür
intikam artık gereksizdir alınmıştır güncelerinden bir demet örüklü papatyanın canı
Gün geçer Adam etrafına bakınır bir seher vakti
Bir hüzünlü ağıt asılır dar ağacına
Bir ağıt asılır
.....
Kendini astığında ayın gölgesine
sevdiğine kalan bir kaç şişe yakut damlası
Birkaç şişe gözyaşı
....
Hadi kalk Adam Yiğit
Kalk
Kalk
Senden çok yiğitlik bekler bu insanlar
insanlardan kalan birkaç eski kadın
Eski kadınlar yaralarını saracak
....
Gün doğacak ellerine
Yine ay doğacak
Yıldızlar ışıklanacak
....
Yıldız yıldız vurun beni
Ay ile sürün beni
Ben dilimden geçtim
Kılıcımla kesin beni
....

Bir Vuruluş hikayesidir.
Efsaneler zamanında bir Ay efendisinin
Güneşi sıktığında elleriyle
yıldızlar ağlar
Şimal Onurunu selamlar
Şimal O nu selamlar

...
En Büyük Oğlum
Şimal
...