6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1195
Okunma

Sönmüş zamanların Zühre yıldızı
Bulut kırıklarının ardına saklanırken
Ala-ya sunulmuştu dualarım
Işığında ölüm kıvrımları savrulurken küme küme
Ben Yalnızdım
Düşlerimin hayaletleriyle
Oysa ki yağmur ipleriyle
Korkunun çukurunda gezerken harf kümeleri
Duruşundan güç bulup salıncağın suskunluğundan davacı olur
Rüzgâr
Süslü cümleler ulaşırken bulut patikalarına
Yeryüzünde düz heceler parsellemiş olur sevdayı
Derler ki aşk unutulurmuş
Aslında
Kaygısından
Kendine mağrur uçurtma şekilleri çizerken
Elinde beliren ter bezlerini
Uzakların yağmurları sanır
Bekler duygu çıkmazlarında ıslanmayı
Yine mantığın o tanımsız esareti
Ben ise dökülürüm denize
Karışırım suların delisine
Kalbim yosun kırlarında bir dal
Yaralar beni dalgalar, soluksuz yeryüzüne çıkarım
ki..
Seni ben yapan
Bir duru renk gibi
Haberin var mı?
Gönül süzgecinden süzülmeyen
Su artıları
Köpüktür denizin makamımda
Erir beyazlıkları
Görmüyor musun?
O yüzden son kararımdır
Tek kişilik gidiş bileti düşsel boyutlara
Ölüm fermanıdır ellerim
Sahte cümle oluşumlarına
Şimdi ağlamadan
Bırak yansın göz çukurların ,
Aşkın tarafsız egemenliğiyle
Ben kalbinin duvarıyım vurulur benliğim siyahlara
Boya içindeki gökyüzünü maviye
Karanlık bizi soluksuz bırakmadan
....
5.0
100% (4)