12
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1113
Okunma

Işıldayan yağmuru keserken gelgit süzmeleri
Gönül mahzeninden
Çaldığım mısralara sor adımı
Buz kristalleri dökülürken göz kapaklarıma
Sönüyor lambalar
Donmuş saatlerin rıhtımında geceleyin
Yelkovanın bir zerresini dahi itelemek imkânsızdı
And içilen sabır mıydı?
Ruhumdan yar diye dökülen kıyıların battığı yer
Kaç mevsim uğurlanmayı bekliyor
Algılanmayan donuk kalabalık yalnızlığı
Düz bir ikilemdi
Yontulmuş dudak uçlarımdan
Kaçarken bıçak sıyrıkları
Sözcükleri unutan benlik hapishanesinde
Sızılar etrafında sevmeyi öğrendim seni
Doğdun ya nefesimi soluduğum liman
Kaygılar siper duruşlarından dökülür
Benliğimde artık maviden öteye bir yer var
Karanfilin bilinçaltına düşen meltem hüzünleri
Kenetlenecek takvim yazılarına artık ağrısız
Dünden renk çalmış saatlerin
Sefilliği ise uykusuz
Oysa ki
Halen gölgede hücrelerim esrik kıyılarda
Hapseden kristallere dokunsam
Parmak uçlarım kırılır
Sil adımı
Kalbinde yak beni özlem kozasında
....
5.0
100% (8)