2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1641
Okunma

baharın dokunduğu zaman kayboluşlarında
alabildiğine akşama sarılıyordu
serçelerin dalları…
üşütüyordu gecenin kollarına henüz terk edilmemiş
korkular,
uzak hayallerin gemileri ışıklarını söndürüken bir bir,
yorgundu yolcu
ve hala el sallıyordu...
gönderemediği umutlarının incinmiş kelimeleri boğazında
tek sıra,
perdeleri güne küs,
loş yalnızlığında unutulmuş
aşkin ten çizgileri.
derinlerinde geçmişin hesaplaşmalarından,
yarınlara atılan adımların
nefes darlığı …
kapıda gözlerini unutuyordu amansız bakışların sahibi…
ansızın dalsa diyordu
doluverse özlemlerin ay ışığına hasreti gibi yıldızlarca
usulca…
sarılsam,sarılsa ve ağlaşsak utanmadan aynalarda kalan,
çıplaklığından ruhlarımızın
arınsak yanlışlardan ...
çakıltaşları teslimiyetinde bekliyordu
hayatı,
dalgalar vurdukça kıyılarına öfke denizinden acımasız
sövgüler düşüyordu kirpik uçlarına…
Yağmuru hasret kokuyordu
Başının üzerinde
şemsiyesi
Yangın bulutları
Gidiyorum diyordu
Son durakta
Kendini unutan yolcu gibi
Aklında
Kırık bahar dalları…
YILDIZ
5.0
100% (3)