72
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
3430
Okunma

Gönlüm ! Gönül gönül gezip tozmak sana kolay,
Neler di gördüğün, anlat hele, bize olay……
İşte iz !
Ökçelerin toprakta, kokun rüzgarda,
Salındın sırtında çığlıkları taşıyan yollara.
Aldırmadın
Ruhunu başka bedenlerde öldürmeye giderken
tenindeki bana.
Başka ihtimalim de yoktu ki,
yapışık ikiz gibi çıplaktım sana.
Sadakatım
hayır mı, şer mi demeden seni sevmekti.
Sonu kimdi bu yürüyüşünün.
İşretliğin
mısra mısra, beyit beyit döktüğün tamahın kimeydi.
Kimeydi bakabildiğin kadar kaçak,
kaçabildiğin kadar aşıklığın.
Dişinden eriyip akan mutluluk mu,
yoksa kundaklanan yurtsuz aşkın mı ?
yollara daldın dalalı
elden düşme güften buruşmuş,
sus dudağın yangıya alışmış..
Kahrolan cam kesiği hüzünlü sen mi ?
Ağıdına dilek tutulan yoksa ben mi ?
Yıldızlar sönerken kucağımda
mahşerin diliyle sesimin nağmesine asılan ne !
duygularım mı,
sustukça beynime kazınan çorak teselliler mi yoksa.
daha yanacağım kaç günüm kaldı,
ve peşine takılacağım hangi gönül.
Uyan artık
besteleyemediğin ahına,
Ağzının ucuna gelip de söyleyemediğin dua’na.
De artık bir nefese bin şükür.
Mırıldan akan gözyaşına eşlik ederken
" Yaktı güneşsiz günde gönlüme dizilen hazlar,
Zifiri karanlıkmış, ışıklı gördüğüm baharlar yazlar. "
Zekeriya DUMAN
5.0
100% (38)