Torun defterinde ismin yazılı,
İstersen aç oku, ister bak Nisa,
Gönlümün içinde cismin kazılı,
Açınca kapanır dene bak Nisa.

Gelişin belliydi alın yazında,
Anan ile baban doğum hazında,
Nenesi dedesi sağlık bazında,
Sorunca anlatır, dinle bak Nisa.

Günlerdi tutuşan ayla el ele,
Işıksız geceler gündüzdü bile,
Gelmeden kuluncun gelirdi dile,
Ne müthiş bekleyiş sor da bak Nisa.

Gün geldi mekanın dum dum vuruldu,
Bilen bilmeyene neden soruldu,
Şenlenen kalplerle halay kuruldu,
Seslenmem sanadır, duy da bak Nisa.

uzun etmeyelim gelişin bitmez,
Doğumuna şahit, tarihler yetmez,
Onbir Eylüldü yıl, sen bile etmez
Sen doğmuştun o gün, say da bak Nisa.

Haberini aldık, yarenden eşten,
Annenin annesi gelmişti peşten,
Çıkmıyordun artık akıldan düşten,
Oyuncaktın artık, dönde bak Nisa.

Sivas Merkez nere Buer neresi,
Kalbime bağlandı Melle yöresi,
Kul olduk sanala, haber veresi,
Hep sana bakardık, burda bak Nisa.

Kadir Mevlam verdi güzel Nisa’ mı,
Sözün pek de güzel, huyun yasa’ mı,
Yoksa davranışın, sezgi tasa’ mı,
Vazgeç bu huyundan, sen de bak Nisa.

Allah’ ım vermişti, kardeş Eren’ i,
Gören bilir elbet, içer dereni,
Analım salihçe, sizi vereni,
Güllerin yüklenmiş, yüze bak Nisa.

Beş yaşa ulaştın geldin bu sene,
Büyüdün sen artık, genç kız desene,
Eren’ in ablası, biraz gelsene,
Deden yazmış bunu, oku bak Nisa….

Zekeriya DUMAN

Yürek dostu Zeki TOMBUL’ a aşağıdaki kıtalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Yaramazlık yapsam asla kızmıyor
Ablam ile beni dedem üzmüyor
Bensiz bir gün olsun gezmiyor
Benim dedem dedelerin hasıdır


Çiçek gibi sevip kokluyor bizi
Ziyaret ediyor yokluyor bizi
Torun için sızlar kalbiyle dizi
Benim dedem dedelerin hasıdır


Ana baba bağlarının gülüyüm
Dedemin torunu Hakkın kuluyum
Duman fertlerinin taze dalıyım
Benim dedem dedelerin hasıdır


Torun demek dile tatlı geliyor
Baktıkça dedemin yüzü gülüyor
Üzgün olsam hemen gözü dalıyor
Benim dedem dedelerin hasıdır


Selam benden Nisa ile Eren’e
Kurban olam sizi bana verene
Bal kaymak diyorum torun sorana
Benim torun torunların hasıdır.