14
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2579
Okunma


Güzelliğin gölgesini peşine takmış
Aşk atının yelesini sevgi meltemiyle köpürtmüş
Doru renkli duygu kısrağını mahmuzlayıp,
Beyaz ışıklı şems heyecanına ulaşmayı bilmiş
Nadide ve asil canda pişirilmiş
Kavisimsi yürekte mavimsi aşk.
Yeşil ve morla sırnaşıklaşıp,
Mavi çiçek fısıltısında dişlenmiş.
Mali hülyanın unutamadığı anları hatırlayıp,
Ruhuna huzurun dudağı deymiş:
“Güneşi hiç görmemiştim penceremde!
Şimdi doğuşunu seyrediyorum doyasıya;
İçimde, yüreğimde, kalbimde ve beynimde…
Geceler doğarken mavi atlasta kendi renginde,
Ben gündüzce ferahlıyorum şems denginde.”
Menekşelerin ruhunu tütsüleyen günler,
Cemreler sonrasında baharı beklerken,
Nisan yağmurlarının hayat kostümünde,
Şifa damıtarak çimer yüreği…
Aşk tılsımlarının sevgi çemberinde,
Nabzını tutarken şafağın elleri,
Gönlüne dökülür bahar cemreleri:
“Berrak ve pak gök kubbe gönüllere hafiften;
Cansuyu teğeller, saadeti inceden.
Dünya’da bir insan da olsa kederi ta derinden
Bütün insanlık etkilenir mutsuzluk denizinden.
Ve bir kişinin mutluluğu tasasız hem içten
Güldürür herkesi taptaze ürperişlerden.
Dünyalar değişir; gönülle sarışırsa beden.
Berrak ve pak gök kubbeden gönlüme hafiften;
Cansuyu teğellenir, saadeti inceden.”
Saçlarında dolaşan yumuşak bahar esintisi
Işıyan tebessümle gönle yapar aşk gezintisi.
Hayaller pırıltıyla uçar geleceğe.
Açılmak için yarını beklerken gül goncaları,
Ölümsüz sevda ağına takılır göz süzmeleri…
“Gecenin menevişli gözlerinde duman duman sevgi tüter,
Görkemli doruklar mükemmel yüreğe şavk istifler.”
Diyerek ve bu dizeleri cana iğneleyerek;
Geceyi de, heceyi de, yarını da güzellikte yarıştıran
Her şeyi cana siparişlerim.
En ince ahengi cam narinliğinde eriterek
Hiç yaşlanmayan aşk ipliğine dizerim.
Aşka giden her adım kutsal ve ak,
Aşka ulaşan her nefes,
Ve aşka karışan her dudak;
Sonsuzluğun alnından öpmüş,
Efsanelerin rüzgarıyla yarışmıştır dal yaprak…
Sait Edip Akdağ/S. Edip Yörükoğlu
5.0
100% (8)