1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2339
Okunma

Sevgi taneciklerinde binlerce ışıldayış
Sevdayı öğretmenin zaman diriliğinde eprimiş
Gülüş panayırında ruhumu çimdirip
Bilgiye yağan ince kar tazeliğinde ki diriliş.
Bütün gözlere ümit saçarak yaptığın hocam,
Sözün rahminde soycanlığa egemenlik değil mi?
Her bir ara veriş, bekleyiş ve özleyiş
Yeni bir başlangıç değil mi?
Menekşe yapraklarında ürperiş ve seziş
Aşkıöğrenmenin hazzında demleniş değil mi?
Sen; öğretmek kadar memleket şarkıları gibi özgür
Toprağın yarınlarını yoğuran yaşam ruhusun.
Arzuyla giz arasında “ben” yankılarının hür
İtirafların sabahlara dek aşk korluğunda ulusun.
Gülerek sekip gelen kelime çağlayanlarının
Kendi güzelliğine şimşek çakan bilgi dağarcığıyla
Eriyerek ışıtan mum tılsımına ruhunu koyan
Düneaşık olduğun kadar yarınları dokuyan
Lilla rengine lavanta kokusunu işleyensin değil mi?
Senden söz ediyorum; boşluğa yaşamı gergefleyen,
Sen sevgiyi öğreten, sen bahtı sevgileyen
Sen yüreği çözgüleyen, sen gülüşleri örgüleyen
Sen gönül yarısını sezgileyen
Yaşamı resimleyen ve kişiye özgüleyensin
Dile benden ne dilersin…
Sen öğretmensin… öğretenimsin…
Dile benden ne dilersin…
Sait Edip Akdağ, 20.11.2011
5.0
100% (5)