6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3049
Okunma

gözlerim ne vakit susmak istese
en yükseklerde ecel çiçek kokar,
biraz gömülsem de yeşil izmaritler toplasam eteklerinden
çöğür sesiyle irkilse dalgalar
öyle ritmik öyle ağlamaklı aksam diplerinde
susmak nicedir böyle isyan duymamıştı kafesine
gözlerimi gömdüğüm kalbinin manastırından yazıyorum
bir iklim ki yedi tepe sen
bir ayin ki ruhumu sana teslim ettiğim yerdeyim ben
nereye dönsem yüzünün resmini taşıyan harfler okuyorum
bozkır olmuş bir bedenin yongasını
sen gördüğümden beri ve
çam örtüsü kapladığından beri bedenimi
ömrüm derim sana
denize bağışladığım bir şarkının kırık notalarını
unuttuğum bir zaman dilimi
ve omzumda inancımı tamamlayan her şeyi
seninle takas ettiğimden beri
meleğim derim sana
yağmur dilim kafes tutuyor dediğinde
ellerim kuş tuttu özgürce
aklım iki can taşıdığından beri yüreğimde
sana gökten kuşlar yapıyorum
bedeli çoktan ödenmiş yollar için sudan öte
bağışlanmanın dileğiydi zamanı avare eden adımlarım
gitmek sende kalmaya niyetlenmektir dediğimde
içimde ölmekten dönen sevinçlerim
sana maviden zeytin gözlü çocuklar doğuruyorum
bu vakitler pusu kurmuş iki kol düğmesi
o mu en değerli yoksa zaman mı
an gri dudaklı bir kadın
bir şarkı dileniyorum geriye kalıyor gitarın telleri
perdeleri katar altı şeritli raylar yapıyorum
bu vakitler iki ağaç saçlarında saklambaç
göğsünde kirpiklerim gönüllü körebe
koynuna yatırıyorum usulca perdelerini yırtmış masumiyetimi
an sevgiliyle karışık bir annedir biraz da
bir dua dileniyorum içimde tüm kutsal kitapların ayetleri
susadığım kalbinin ırmağında sonsuz bir ibadete
yürüyorum omzumda ağırbaşlı zaman
öyle ağır öyle ağlamaklı öylesine sıcak
çöl ayağı kurşun erittim
ve gözlerimle yeşil tuttum sana bu sabah...
şimdi aklımda ikimize ait kirlenmemiş şehirler
ve dilimde seni anlatmaktan aciz şiirler
dönmenin heybesine kurşun sürmeye gidiyorum
kalbime yaralı bir kuş sesi bıraktım
avuçlarında yaşam bulsun diye her sabah
I-III-V-VII-IX Duygu Güngör
II- IV-VI-VIII-X Faik Danışman