22
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2378
Okunma

söyleyin;
önce sevmeyi öğrensin o çocuk
sonra gelip çalsın aklımı
ben birisi öz/ gerisi üvey
tam bin hayal büyütmüşüm
sabrım sağır/ umudum uyuşuk
gücüm yok… bilsin
kaderimin kumaşı saten değil keten;
açılmıyor/ buruşuk...
izmir’imin kordonboyunda dizi dizi
el ele bir sürü aşık...
güzel gözlü kızlar/ iri gönüllü gençler
bense bir kadeh rakının dibinde
sızı sızı...
eridi eriyecek bir buzun yazgısına karışık;
gülüyor ve sövüyorum
adamın çok sevilenine
hele bir de bunu bilenine
avuç dolusu ölü toprağı serpmişim
daha saçının teline dokunmamış şu ellerimle
o şimdi bir rüyada ki pembesinden alına
alnındaki çizgiden
kara basan ayaklarına dek bir kibir
düşünün/ bol geliyor o dev bedene
o’nda ağır bir uyku/ bende bir uykuya dalamama
ve ona/ ve kendime/ ve aşkıma verdiğim sözü
uyandırıp da geri alamama hâli
hecesiz her gecem karabasan
gecesiz her hecem kar’a basan o ayaklara köle
ama söyleyin bilsin/ gücüm yok
ben ikisi öz/ gerisi üvey…
tam dört hayat öğütmüşüm
hem artık ne ahmet abi’den hayır var
ne adalar… ne sahiller…
ne de mozart hâlimden anlar
iranlı bir kemancının yayına sığınmışım
hangi notaya bassa oraya savruluyorum
ki her bastığı nota keder
bereket ki şairin kederi keten değil saten;
basıp geçtiği her notayla
mutluluktan kavruluyorum...
ama yine de unutmayın söyleyin
önce sevmeyi öğrensin o çocuk
sonra gelip çalsın/ zaten...
kaçırmıyor…/ ben aklımı hâlâ…
onun için saklıyorum.
JD