12
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1921
Okunma

Çok fazla üzülmekten korkarsan kaçırırsın zamanı
Geçer an dediğin acımasızca olduğun kaldırım kalır elinde
Üzerime gelince kaybettiklerim
Aklımı istila ederse özlemler
Onlarca korkudan sıyrılmak ne mümkün
Zorlama yaşanır mı söyle toprak örtmüşse
Nurdan …
Nasıl bir yaşam ki bu hep bir kaçış ve korkusuz kovalamaca
Körebe misali el yordamı yaşanmıyor
Üşütüyor karanlıktan gelen esintiler
Ayaza bir ürperme doluyor buhar nefesimde
Zehri en ücra iliklerime çekip kasvetini sessizliğin
Ciğerlerimde papatya dumanı özlemin
Bir yanım kızarır hasretinden
Bir yan buzullardan sarkar kanım
Gecenin sisini giyinmiş çıplak tenine gökyüzü
Ses verircesine dışarılardan camıma vuran damla
Siyahın en hasını delen perdem
Duvarlarıma ışık vuran bir çift far
Ensemde silinmeyen yağmurun ıslaklığı
Ve içimde bitmez hasret
Öyle bir gece yıldızlar el ele verip terk etmişler
Dilenci gözlerim gün saymanın en acıtan yanı
Kayıp zamanları nafile misallerle yakmak
Yakılan anılarla ısınmaya çalışmak
Kesmiyor içimin hasretini hiç bir söz
Kabullenmeli aklım yaşamayı
Yaşlanmayı
Doğumdan ölüme
Her bir anı silinmez ki ellerimin ısısı
Unutamam…
5.0
100% (10)