1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1719
Okunma

Ne soğuktur yanlızlık üşürken kurumuş bir ağacın gölgesinde
ölümden öte ne saklı ki ihtiyar bir adamın titremesinde
sesinde pişmanlık arama ,düşman senin kendi nefsinde
köprüden geçmeye korkmazdın iyilik olsaydı tepsinde
ve yollarımı çevirir her suyun başında bir harami
insanın en büyük düşmanıdır yine kendi içindeki zebani
boynunda künyen olacak bastığın karıncanın vebali
ölümü tatlı bir uykumu sandın Uyan ey ahali
Halin vaktin yerindeyken uzatmazdın bir an elini
sarsılmaz bir taht sandın içerken kadehte terimi
acaba bir daha hatırlarmısın tepe taklak inerken yerini
her biber aynı acıyı vermez yakarken dilini,
ne sandın söylesene kendini
benim başım yine en fazla kendimle dertte
aynalarda dövdüğüm düşmanda bendim
her kavgada koruduğum o mertte
ellerimi kaldırdım semaya bu melodram başka sette
kurduğum cümleler ruhumun eşgalini ortaya atmakta
çiğerlerim sigarayla boğulurken gözümden yaş akmakta
mahçubum gençliğime annem babam arkamdan bakmakta
biri şu diziyi bitirse bağri bu serseri kendini yakmakta
güvercin kanatlı uçurtmalar yaptım gümüş kaplamalı ciltle
sen ters esen bir rüzgardın estikce kalbim sallandı ipte
bütün iyi niyetlerimi öldürdün içinde sakladığın kötü niyetle
benmi çok derine dalmıştım yoksa hayatmı çok dipte
büyüdükçe ihanet duvarları merdivenler yüklendim sırtıma
başkalarından çaldığım dertler sırlar kattı sırrıma
gördüklerim beni ürkütmeye başladıkça ihtiyaç duydum yardıma
denize düşen yılana koşar misali, sarıldım kara gün dostuna
azrail bir çeltik daha attı postuma...
benim başım yine en fazla kendimle dertte
ellerimde kalem kağıt,kalbimse pertte
yükler yuvarlansın omzumdan hakkını helal ette
ellerimi kaldırdım semaya bu melodram başka sette
GÜNGÖR KAYA.....