2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1380
Okunma
senli benli saatleri düşündüm dün gece
kar yağıyordu istanbula üşüyordum
titreyen ellerimle yazıyordum adını kaldırımlara
okul duvarlarına.
beraber gezdiğimiz yollarda geziyordum
bir elimde çiçek bir elimde yanlızlık
herkezi sen sanıyordum seni hiç kimse
herşeyim oluyordun herşeyimi kaybettikce
yaşlı bir tren istasyonunda karşılıyordum sonbaharı
hasretim buruk bir bakışla mendil sallıyordu arkamdan
sen uzak bir istasyon oluyordun
ben paslanmış bir demir yığını
arkama bile bakamdan gidiyordum
sonra
gözlerin geliyordu aklıma eriyordum...
üzülüyordum bu şehirin aciz haline
sokaklarında gezinen bile kalmamış
balık ekmeğin bile tadı bozulmuş yani
anlıyacağın istanbul yaşlanmış
en çok beni ve onu yıpratıyordu zaman
işte böyle
gel zaman git zaman çoğaldın içimde
binlerce acıya böldüm hasretini
her acı başka bir romandan alıntı
her acı bana senden kalıntı.
ben bir tek seni özledim..
birde beraber ıslandığımız geceleri
ölüm geldi kapıma sensiz ölemedim...
senli benli saatleri düşündüm dün gece
hiç farkına varmadan sustugumuz saatleri
yüzünün yüzüme aktıgı saatleri yani
hani üsküdardan karşıya geçer gibi
demli çay kokan paslı gemilerde
martılarla paylaştığımız simit gibi
senli benli saatleri düşündüm dün gece
çünkü ben ençok seni yazmışım şiirlerime
daha adını koyamadığım şekillerde
bazen bir acı oldun bazen bir umut
bazen yağmurdun gözlerimde
bazen kapkaranlık bir bulut..
senli ve benli saatleri düşündüm düngece
hani senin ben
benim sen olduğum saaatleri
hani biz oldugumuz saatleri
şiir tadında aralık akşamlarını
kar felan hikaye, yüzünün beyazlığını
ve koyuluğunu gözlerinin
ben bir o saatleri birde seni özledim
ölüm geldi aklıma
sensiz ölemedim
GÜNGÖR KAYA