9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1418
Okunma
Kendime saklıyorken, en deli gerçekleri;
Sana vermek istedim, en diri çiçekleri.
Düş kurunca gerçekle, deliriyor dört yanım !
Olmadı senden başka, hayatta anlayanım.
Seni yaşatmam lazım, bir Şems gibi aynamda,
Kimse olsun istemem, sen ol yeter yanımda.
Kaç kez ölüyorum ben, bir bulut ağdığında ,
Beyaz beyaz üşürüm, karlarla yağdığında...
Sonsuza açılırım, gelirken sulu-sepken,
Dayanıp da bakamam, ansız çekip giderken.
Saçlarım senin için, böyle yana taralı ;
Görme sen yüreğimi, kaç yerinden yaralı...
Bu kahve gözlerimin, senden masumiyeti,
Bakmazlar sensizliğe, koparıp kıyameti !
Boşluğa bakan göze, tatlı gelirken ölüm;
Sana bakmayacaksa, neylesin gözü gönlüm ?
Kirpiklerim sadece, sana uyanmak için,
Tek geliş nedenimiz, birlikte yanmak için.
Hayat bir uzun eşek, karanlıkta körebe !
Tohum çatladığında, bilmez nelere gebe...
Ölürken varamadan, tadına uzun yazın,
Vurur filiz çağında, en zalimi ayazın !
Eser acı sam yeli, süremeden başağı,
Her sapa kalktığında, edilir al aşağı !
Sonsuzluk sarkacında, salınır bir boş beşik,
Reva görülür sonra, kul kapısı her eşik !
Nerden gelse aldırmaz, alışkındır vurguna,
Yeter ki, od düşmesin, yalnız gönül yurduna.
Vurgunun en zalimi, bilir gönül vurgunu,
Her şeyi anlar ama, anlayamaz tek bunu.
Koşmaya yeltenirken, en diri çiçeklerle ;
Her adımda vurulur, delice gerçeklerle...
Hayrettin YAZICI