6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1109
Okunma
Mahzuni Şerif-işte gidiyorum ÇEşm-i siyahım....
Geceler koynuma yar
dolanmış da durur
yağlı urgan misali
zamanın yaşlı elleri
tenim; teninin gürültüsünü arar
gözleri emsalsiz bir renk ki
tek karanlık, korkusuz yitmek istediğim.
bilseydi gece, biz bölündükçe
uzadığını vakitlerin
kendini siyaha kurarmıydı hiç
Çözgülerim düşüyor
bir havar!
ey kemiğinden onup, beslendiğim.
İşte geliyorum çeşm-i siyahım
boşluğundaki kementim
atılıyorum esmer sularına.
Aynı kurşunla vurulmuştuk,
iki defa,
aynı yerden
Kalp atışlarımızdan buluyorduk yönümüzü
Tanıdıktı birbirimizde açtığımız izler
Onar beni, tamamla,
ve dağla dudaklarınla
üstümden hiç çıkarmadığım tenimi.
Şimdi gecelere kadınlık ediyor
içimde dövülmeyi bekleyen kızgın tav
değil midir ki aşkın şulesi
boynunda şahlanan sana en yakın damar
ne diye yalnızlığa sürgün gidiyorum.
5.0
100% (2)