0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1184
Okunma
Ölümle yaşam arasında ince bir sevgi seni sevmek
Nasıl çizmişler,kalbim avuçların arasında kambur bir deynek
Taşıyamayacağım kadar sevdayı yüklemiş gidersin
İki büklüm halime acıyıp bir köşeye bırakayım mı dersin
Yanlış tanımışsın sen beni,ben kuru bir ağaç dalı değilim
Çok şey mi istedim bir kere sulasan çınar olurdum sevgilim
Bekle ey kalbim elbet bir gün sıra sanada gelir,yaşamak için baharı
İşte o zaman durursun sevdanın önünde aslanca delikanlı
Sen ki beni deli eden,kör kuyulara atıp,karanlığa iten,gönül kelepçem
Sen ki nice sevdalar yaşamış ama tek bir gülün açtığı,gönül bahçem
Sen kara gözlerinle gecelerimi aydınlatan kandil
Sen işte sen anla gidemem,sev ve Leyla’ca Aslı’ca sevil
Yalnızlığın kıyısındayım dalgalar vurur rıhtıma
Hala ararım umutları, şimdi onlar çaresiz uzanmış gönül tahtıma
Fırtınalar süzülür karaya yakarır tekrar şans diye kara bahtıma
Sevda nedir anne 18 bahardır bulamadım yazık geçen hayatıma
Bir bahçem olmasını isterdim küçükken
İçind eçiçrkler ve sen birde ben
Her çiçeğin içinde bir hayalim saklı
Hangi Mecnun’un yeter ki sevdaya ömür biçmeye aklı
Sen ölümsüz sevdalara prangalar vurup yalnızlığa tutsak eden gardiyan
Ben gül bahçesinde syitk sevdakarı yeşerten bahçivan
İşte aramızdaki fark sen öldürüyorsun,ben yaşatıyorum
Ama olsun ben ölümü de ölümü de seviyorum