0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3011
Okunma

Eserken bad-ı sabam buldum yolu
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım
Geçince kırk kapıdan sundum dolu
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Dalınca kırk makamda nuru özüm
Perdesi yoktu canın gördü gözüm
Halimi bilmez kimse sırmış sözüm
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Dergâhım atan kalbi yanar oldum
Keramet ehli dosta giden yoldum
Sadıklar akar durur aşkla doldum
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Çağları gezip aştım cana vardım
Sözlerin özün aldım sırla sardım
Göklerin sırrı olup yağan kardım
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Bağlıyım Fatma ana muştu sende
Hüseyin Hasan aşkı kordur bende
İçimde yanan sırmış tütmez tende
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Erenler sofra kurmuş zikre dalar
Ellerim mızrap vurur sazım çalar
Semaha duran pirim düldül salar
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Ölmeden ölüp vardım nefsi aştım
Secdeye çağrı vakti dolup taştım
Kuruyan dalda çiçek özde yaştım
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Semada kandil yanar ışık saçar
Kulları zikir çekse kalmaz naçar
Yönelse kulu candan bela kaçar
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…
Yorulmaz aciz âdem nefse kanma
Gönlünü görür ağlar hikmet sanma
Mevla’mı bil ki canlar narda yanma
Yâdıma sırrın düştü yandım şahım…