Başa döndürür, başı döndürür…
Zamanın gel/giti, Yelkovan ve Akrep!
Biri tergib eder biri terhib.
Biri elimden tutar biri dilimi…
İşte vurdumduymaz kör ayvaz bir saat dilimi…
Yüreğimde muhakeme,
Ve gözlerim ayakta durmaya çalışırken muvazenede,
Boşluğa düşer
Ve tökezler parmaklarım…
Ne zaman ki terhin edildim,
Yüreğinden kollarına hayatın
İşte o vakitten beri sığıntısıyım zamanın…
Şimdi ne konuşsam eğreti,
Ne sussam dilenci…



Konuşamıyorsa dilim, kavuşamadığındandır sana elimin…
Eli mahkum, mahkum elim bu kadar mı yakışırdı eleme?
Yokluğuna sözler savurmadan haybiye,
Sayfa aralarında kurutacağım cümleleri….
Ve gizlice haber uçuracağım çocuğa içindeki.
Bundandır;
Ve kimse anlamayacak,
Sayfadan uçaklarımın nedenini…



Şimdi Vakit geç!
Akreple yelkovan nispette…
Kavuşunca kolları, onikimden vurur benim…
Haydi vakti sen seç!
Sana saatleri onikiden vuralım da demiyeceğim…
İstersen ben geçeyim,
İstersen ben kalayım…
Ama sen,
Sen zamana inat
GEL-GİTME!!!