7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1892
Okunma

LALELER
Gökkuşağının tüm, rengine batmış,
Zarafetin dili, güzel lâleler...
Bir devre gururla imzayı atmış!
Sarmış İstanbul’u, güzel lâleler...
Renk cümbüşü olmuş cümle lâlezar!
Kırmızısı aşktan çaresiz, bizar...
Mor hüzünle ağlar, hem de ahu zar!
Gözleri dopdolu, güzel lâleler...
Eflâtun, kadife elbise gibi!
Yârin dudağından, bir bûse gibi!
Gönüllerden gönle, lâmise gibi!
Titreşir duygulu, güzel lâleler...
Bu renk cümbüşünü koyun bir çarka;
Döndürün son hızla hep arka arka!
Ya Rabbim, görünen bembeyaz halka!
Saflığın sembolü, güzel lâleler...
Deli taylar gibi, lâlegün görsen!
Sevgi fışkırıyor, nereye varsan!
Bıkmazsın her seher sarılsan, sarsan!
Yârin ince beli, güzel lâleler...
Her seher lâleler, menevişlenir!
Nem dolar bakışlar, ruha işlenir!
Bir duruşu var ki, hep alkışlanır!
Sevginin bam teli, güzel lâleler...
Mihraba süs olmuş, kıyamda her renk!
Şu minber, şu mahfil, ne hoş bir ahenk!
İlahi, beşeri, aşklara mihenk;
Sevdanın bedeli, güzel lâleler...
Antalya-2010/02
Halil Şakir Taşçıoğlu
TDK:
bizar: bıkmış, usanmış, tedirgin..
peymane: büyük kadeh, şarap bardağı
lâlegün: pembe lale renginde
lamise: dokunarak duyma, duyarga
mahfil: büyük camilerde hükümdar ya da
................ müezzinler için ayrılmış yüksekçe yer.
ah-ü zar: inleyip sızlanma
5.0
100% (4)