2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2103
Okunma

İkimizde kör kütük yalancıydık
Ve her şey çocukluğumuzda başladı
Yalanlara hayal deme alışkanlığı çocukluktan kaldı bize
Kışkırtıcı bir soruyla kurgulamaya başladık
“oğlum sen ne olacaksın büyüyünce”
Ben hep pilot olmak istedim, sen öğretmen
Oysa ben yüksekten korkardım sense öğrenmekten
Büyüyünce yalancı olmak istediğimizi saklamıştık herkesten
Şehrimizdeki dedikoducu tuğla yığınlarının en tenha köşelerinde oynamayı seviyorduk
Sen, o kısa ve iğrenç saçlarınla Rapunzel oluyordun
Ben cadı ananın çevirdiği aptal bir kurbağa
Sırf sana bir defa zıplayabilmek umuduyla
O zamanlar inadına pembeydi dudakların
Ve göğüslerin usta bir sıvacının yaptığı duvar kadar düz
Beynimse sünnet olmamış afacan bir çocuk
Rapunzel olduğuna inanmak hiçte zor değil.
Düşe kalka büyüyorduk yalanlarımız arasında
Birbirimizin yaralarına dokunup çılgınca bağırıyorduk
Kar soğuğu çaldığı zaman kapımızı,
Fırlıyorduk dışarıya
Ve ısıtıyorduk birbirimizi,
İnadına üşüyorduk
Sonu hastalığa uzanan bir ısıtma macerası için.
“Benim için ne yapardın” sorusuna
Cevap vermediğim gün
Küsüştük seninle
Araya yıllar giren bir zamanın çemberinde bulmuşken birbirimizi
Aynı yolda oynarken büyüdük iki yabancı gibi
Oysa sen Rapunzel’din
Ama bir şatonun en üstünde saklı değildin
Yani beni almak için yanına
İhtiyacın yoktu sıkı örülmüş bir tutam saça
Yıllar geçti
Düz bir duvar dibinde gördüm seni
Elinde sigara
Ustaları şaşırtırcasına dik göğüslerine çekiyorsun nefesleri
Usulca yanaştım “Rapunzel” dedim
Delice bir kuvvetle boynuma sarıldın
Zıplayan kurbağa olduğumu unutmuşçasına
Bedenini bedenime yapıştırdın
Koyu bir muhabbet bizi bekliyordu
Mahallenin sonundaki banka oturduk
Hasret verdik
Özlem aldık
Hayallerden hayallere daldık
Yine küstük
Yeniden barıştık
Sonra hiç ayrılmayalım sözleriyle kalktık
İçtiğimiz yıllarca şehvet
Aklımız, fikrimiz yaralarımıza dokunup çılgınca bağırmakta
Ve unuttuklarımızı keşfetmekte biraz yeniden
Birbirimizi yavaşça soyduk
Tecrübeliydik bu konuda
Oynadığımız oyunlar arasındaydı kıyafetlerimizi değiştirip saklanmak
Ardından büyük bir mutlulukla
Çamlak çömlek patlatmak
Şimdi yarım kalanlara hasret,
kader birleştirecek bizi yeniden
Kapanmayanlar kapanacak
Unutulanlar hatırlanacak
Mahallenin çocuklarından öğrendiğimiz en pis küfürleri öğretip birbirimize
Ağzımıza biber sürücez
Yatsıya kadar yalan söyleyip,
Sabahlara kadar sevişeceğiz kar soğuğunda ısınmacasına
Ve usta sıvacının yaptığı düz duvarlı bir evde evlenecez
İnanıyorum ki
Yükseldiğinde hayaller sevinçlerin burcuna
Çocuklara anlatılacak bir masal daha olacak saçmalarcasına
Öğüt alın aa dostlar
Nasihattır bilenlere
Bilmeyenler masum
Ve hükümsüz
Leylek getirdi seni yavrum
İçeri buyur ettim hafiften
Girerken entarisi sıyrıldı derinden
Sonrasını hatırlamıyorum
Çok içmişim
Leylekten de ana olmaz ama
Ben kendimden geçmişim
tAhmAz
5.0
100% (3)