39
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2214
Okunma

Dünya gelse üstüme, zerre kadar aldırmam
Sırrım ile yaşayıp, açmaktan çok korkarım
Sahte dosta inanıp, haneme hiç daldırmam
Yalan yere tebessüm, saçmaktan çok korkarım
Ölçü koydum kendime, ketum olsun, sır tutsun
Her sözün yeri vardır, söylemesin hep yutsun
Haksızlıktan ders alsın, kinini tam soğutsun
Mert var iken namerdi, seçmekten çok korkarım
Söz vermişsek namustur, bir tek ölüm caydırır
Dünya hâne, derdim mey, çilem kadeh saydırır
Beyhude geçti yıllar, günler ömür kaydırır
Gözüm açık dünyadan göçmekten çok korkarım
Üçü -beşi anlamam, değer vermem sayıya
Yalan riya işlemez, bizim karşı kıyıya
Cüzdan şişkin, bağrı kıl, dağdan inmiş ayıya
Dayı deyip köprüden, geçmekten çok korkarım
Yorgun düşmüş bedenim, lakin hayat sürmekte
Her kabahat yazılır, sonra defter dürmekte
Mizan kurup sırayla, tek, tek hesap görmekte
Kıldan ince köprüden, geçmekten çok korkarım
Hakkım varsa bir şeyde, alamazsam vur beni
Bir lokmanın peşinde, koştur beni yor beni
Başım diktir, yüzüm ak, uçan kuşa sor beni
Emek verip ekmeden , biçmekten çok korkarım
Tıkır der ki genç iken, eylüller bir fasıldı
Tam otuz yıl evveldi, yapan beyler kasıldı
Bir çoğu şehit oldu, birçok dostum asıldı
Sonum ölüm olsa da, kaçmaktan çok korkarım
Kıldan ince köprüden, geçmekten çok korkarım
17 /01 /2010
Soma
5.0
100% (23)