2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1372
Okunma

karanlık bir yorgan çekip uykuma
yağmurdan kaçarcasına düşüyorum
devriyeler de yola düşüyor
kaçıyorum,topuklarım sırtımda
ardımda sirenler yankılanıyor
yalan yok korkuyorum
seni severken yakalanmaktan
ve enselenmek suçüstü...
aylardan şubat ama karanlık
yine karanlık
ne yaparsın geceler uzun bu mevsim
ve soğuk...
ve kar...
ve kış...
parmak uçlarım ıslanıyor
vaktim yok!
köşede bekliyor arkadaşlar
duvara seni yazıyorum
son harfinde elim titriyor/hava soğukya hani
-inanma- kalbim de titriyor
yakalanmak korkusu ta şuramda
ya eksik kalırsa adın
ondan daha çok korkuyorum
’sokağa çıkmak yasak’
-kimin umrunda
çıkmaz sokakta kalmak...
ondan da korkuyorum
annem cam kenarında dokuz doğuruyor
üstümde sigara kokusu...
bodrum katında toplanıyoruz
üç-beş nöbeti bana düşüyor
kapı eşiğinde iki saat...
fenerlerden kaçırıyorum başımı
utanmak yok/sana ağlıyorum
rüzgar soğuk vuruyor sakallarıma
izmaritimi topuğumda söndürüyorum
sabah oluyor, hayat yok!
’sokağa çıkmak yasak’
ihtilaller bükemiyor bileğimi
sizin sokağın duvarını ben çalıyorum
arkadaşlar içten içe hain diyor
zira;
’kaholsun’ diye başlamıyor sözlerim
’seni’ deyip...
yalan yok,korkuyorum
seni severken enselenmekten...
militanlığımdan da korkuyorum
annem hala cam kenarında
biliyorum üşüyor
takvime inat bu şubat bitmiyor
boş tenekelerde ateş yakıyoruz
kalın kitaplarımı parçalıyorum
arada birkaç şiir de yanıyor
mavi-kırmızı ışıkları görünce...
toz oluyoruz dört yana
göz göre göre orda kalıyorsun
tam ortasında ateşin...
en kalın kitabımın arasında
annem uyuyakalıyordu/biliyorum
türlü yalanlarla babamı oyalıyordu
Saçlarıma kar düşüyor
İçime intihar fısıldıyor ıslığım
Nabzımda donarken kan...
Enkaz kırıntıları topluyorum ceplerime
Militanlığımdan...yine korkuyorum
5.0
100% (2)