6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1499
Okunma
yorgunum
soluma bakıyorum
sararmışsın sanki zayıflamış
kıvrılmışsın daha bir içine doğru
az da sağa kaymışsın sanki
eee? diyorsun bana
eee? diyorum ben de sana
susuyoruz kös kös
dudak büküyorum ben
sen çatıyorsun kaşlarını
kırpıyorum sol gözümü
ısıtırım diye belki arayı
"saçmalama!" diyorsun...
sayıyorum isteksiz
iki gün kaldı diyorum ayrılığımıza
sadece iki...
eee? diyorsun
gidiyorsun diyorum
bulutlanıyor gözlerim
vaktidir diyorsun gitmelerin
nasılsın diyorum
sen gibi diyorsun
ben gibi...
biliyor musun?
ben hep çarpardım aritmetikten diyorum
başlı başına aritmetiktir diyorsun hayat
bugün neden bu kadar öfkelisin anlamıyorum?
yoksa senide mi burkuyor ayrılık ben gibi?
sıkı dostluğumuz oldu seninle biliyorsun
ve şimdi gidiyorsun
sen de gidiyorsun!
eee? diyorsun
alay etme be diyorum
gülüyorsun
öfkeleniyorum yüz ifadene
kopuyorum sabrımdan
işte gene boş ayalarım
işte gene koca bir sıfır
farkın yok senin de diğerlerinden!
bir halka bırakıp avuçlarıma
üzgünüm başaramadım ben de deyip
sen de gidiyorsun!
oysa...
ne güzeldi ilk tanışmamız
hatırlıyor musun?
ilk dokunduğunda sana ellerim
kıpır kıpırdı içim
dışarısı ayazdı dışarısı zemheri
bugün gibi
odamda yapay bir sıcaklık
buğulanmıştı camları odamın
içimde baharlar açıyordu ama
doğum doğum
sana dokunuyordum
sol gözümü kırpmıştım gene sana
gülümsemiştin sen de sanki
sahi ya?
ne güzel kokuyordun sen o gün
ağaç gibi yaprak gibi bahar gibi
pırıl pırıldı yüzün rengarenk
daha bir ağırdı duruşun
ve gebeydin sende sanki umuda
tekli değil ikiz değil
yediverenler doğuracaktın
ve doğurtacaktın gökkuşağını bana
sayısız yaşamlara bölüşecektik
doğumlarımızı güya
tek korkum
taşıyabilecek miydi seni duvarlarım
mıhlarken seni sol duvarıma
mıhlamıştım yüreğime usuma
umutlarıma da
ve dikmiştim bakışlarımı bitimsiz ufka
gördüğümce buğulu camlarından odamın
hayatın tüm renklerine
gamzelerim çökmüştü gene çukuruna
ve ışığın gözbebeklerime
hızlanmıştı atışlar solumda
koyuversem fırlayacaktı ok gibi
kırıp buğulu camları
atlayıp bir serçe kanadına
en beyazına yerleşecekti
gökyüzünde bulutların
sen ise alkışlıyor destekliyordun beni
evet
elele birlikte yazacağız diyordun
kazıyacağız tarihe
yanındayım diyordun
şimdi gidiyorsun
devirdik peş peşe mevsimleri
soldurduk gitgide
griye çaldı gene maviler
konuştuk geceler boyu seninle
her mevsim bitimlerinde
ben suçlu sen küskün
başımı öne eğdim hep ben
haykırışların kulağımda hala
"beceriksizsin" diyordun
"aptalsın" diyordun
"ben sana demiştim" diyordun
ve susuyordum ben hep
göremiyordum ellerimi
ıslanıyordu gözlüğümün camları
silemiyordum
haklısın demek düştü bana hep
ve şans dilenmeler senden
üç şansım daha var diyordum
küsme diyordum
ilkbahar yaz sonbahar
kızma bana
başaracağım söz sana
başaramadım be ortak
geçti ilkbahar
geçti yaz
ve işte gidiyor sonbahar
ve sen gidiyorsun
son yaprağın duvarımda
izin kalacak gittiğinde ardında
tertemiz ama tıpkı ilk geldiğin gibi
soldurdum seni de eskittim bak
yordum dertlerimle haksızca
ve korkularımla
arada isyan ettin sen de
düştün duvarımdan
hayır
taşıyamadığından değildi duvarımın
bana dayanamadığındandı düşmelerin
ve sayısız küsmelerin
bak duvarlarda sararmış
bana ilk geldiğinde
yeni boyatmıştım buz mavisine
seninle yaşamayı umduklarım gibi
şimdi griye çalıyor
şimdi puslu kabarmış
şimdi yorgun benim gibi
sen gibi
eh kabul etmek gerek
şu lanet cigaram da suçlu bunda
engel olamadığım yıllardır
esiri olduğum
yahu kızma sende dostlar gibi
onsuz da çekilmiyor ki be
iki gün
evet son iki gün öyle mi
bilirsin hep çakardım aritmetikten
ama sayabiliyorum bak miadını
boynumu büktüren
gidiyorsun işte
affet beni ortak
tutamadım sözümü
bak gene boş ceplerim
gene boş sol yanı göğsümün
kabul be ne bağırıyorsun
evet başaramıyorum
sevmeyi sevilmeyi
evet gideniyim önde delinin
ama biliyor musun bay ukala
aç şimdi yaşlı kulaklarını beni dinle
başaramıyorsam sevmeyi sevilmeyi
mertliğimdendir çokların hak etmediği
başaramıyorsam köşe dönmeyi
dürüstlüğümdendir çokların olamadığı
rağmen doluysa hala yüreğimin iç cebi
varsa orda sayısız dost sesi
insanlığımdandır
en büyük aşk
en büyük zenginlik
dostluktur be ortak
tamam git git
unutma şunu da giderken
seni de çok sevdim be her şeye rağmen
acınla tatlınla
sen de aldın yerini
iç cebinde yüreğimin
sevdim seni iki bin dokuz
odamın sol duvarının işgali
duvar takvimim
dertdaşım ortağım arkadaşım
git hadi
uğurlar olsun
git ve huzurunda uyu tarihin
sevdim seni
hoş geldin iki bin on hoş geldin
tanışalım mı
ben yürek eşkıyası
ben delinin önde gideni
umutlarım koynumda hala masmavi
karşılıyorum seni!
5.0
100% (2)