8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3581
Okunma

artık söylemeyeceğim sevgimi sana,
her söylemem biraz daha soğutuyor beni senden
sen;pembe tokalı, mini etekli hayatı toz pembe yaşayan
şımarık kız...
sana baktıkça biraz daha ırak oluyorum kendime
bedenim mülteci sahneler yaşıyor hüznün kehribarında
izbe izbe siliniyor aynadaki yüzüm
kendi bedenimde kendime yabancılaşıyorum...
sermayesiymiş bu aşkın;
sahte sevişlerinin, bitmek bilmeyen sözlerinin
günahlarını dökmek bedenimde, ayın küsükün karanlığında
azraile...
çarmıha geriliyorum, arkamda bırakıp gittikçe seni
yıkılıyorum nuh tufanının sessizliğinde giryan olası ruhumda
sancılı doğumlar başlıyor kalan son gecede/yitik saatlerde
ve doğuruyorum hüzün kokan eksik aşkları tabuta
isimleri konmadan, bir garip ölüyorlar
aşık bir kadının cesedinden sesleniyorum sana
en kadınsı halimle sevgili
bir erkeğin bittiği anı yazıyorum sana
sen nerde kimlesin şehrin kaldırımlarında bilmem
ama ben senden uzakta hala kadınlarla seni aldatıyorum
dört nala geliyor civan percemi yağız küheylan,
bastığı her yer ölüm kokuyor,
elinde kırbacı vuruyor günahkar yüzlere,
ve yargılıyor soğuk mezarın çamurlu gölgesinde bedenimi...
geceye dökülüyor saçımın akında ellerime
müebbeti yaşıyorum küskün saatlerde
hüznüm düşüyor hudut karakoluna/nöbet saatlerinde
ben sınırları telli hudutun iki yanında asılı sevdakar
sen şehrin vitrinlerine asılmış sahte boyalı tual
ne sen bana gerçek olabilirsin, ne ben sana sahte...kadınım
şimdi her şey çok güzel olacak de mi?
bu açılar bitecek,
yeni birini sevicem, mutlu mesut yuvam olacak,
aslında ben herşeyin en iyisine layıkım de mi?
aslında sen beni hak etmiyorsun,
daha iyilerine layıkım ben... peki ben niye inanmıyorum bunlara....
selçuk bozdağ/2009 gaziantep(izbe zamanlı şiir demeti sevdalar çekmecesinden)
5.0
100% (6)