Eski ama sıcak bir evimiz vardı.
Ortada guzine yanar Anam sacda patıl yapardı.
Zaten gün görmemiş Anam,sinirden çatlar,sıcaktan boğalırdı.
Bide biz kardaşcak domuzluk yaparduk.
Kıçımıza maşayı sallardı.

Ey anam garip Anam sana ben ne yapam.
Hakkın çok üstümde nasıl edem nasıl ödiyem,
Ben kendimi bildiğim zamanlarımızdan bahsederken,
Dahası var,öncesi var taa bebeklikten.

Elde yok avuçta yokken,besledin büyüttün bizi.
Üstte yok başta yokken,kestin diktin giydirdin bizi.
Ne aç koydun nede açık,ne çok koydun nede azcık
Kıt kanaatti ama, helalle besledin hepimizi.

Şimdide biliyorum senin dualarınla yaşadığımızı,
Yoksa burda yaşam zor Anam sende bil buna şaşırdığımızı,
Gözümde tütüyor tarla,tabak,kısaca memleket.
Allah nasip ederse bir gün döneceğim sabret Anam elbet.
Ne olur yarınlar bilinmez ne olur sen hakkını helal et Anam.

Ercan GÜLÜNAY

27 MAYIS 2009 / İSTANBUL