14
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1020
Okunma

Hüznün mektupları başlarsa konuşmaya
Sustur sustura bilirsen kor hazanlarını
Bildiğin reçeteler deva olur mu sanırsın
Bilmediklerin var mıdır ilaç niyetine sarılırsın sözcüklere
Eski işte elbisesi ne yanını yamasan lime lime
Dökülürsün takvimlerden koparım kum saati misali döngülerle
Miyadı dolmuş gramofon gibi çalar dururum beni
Çalar durur mektuplar dilleri hazan denizinde dalga
Koşar durur deli divane sahiline kırıklar
Yelkenlerini açma sür fenerine hayatın dümenini ağla
Aklıma ne ceza versem nafile ölümde işlemiyor
Öldükçe doğuyor mütemadiyen doğdukça boğuyor
Minik umutların kanatları yıkınca kocaman dünyanı
Eksik bir yanı arar durur el yordamı kim kör hangimiz sağır
Gözümde yer kalmadı parmak değecek kırıklar içinde avuçlar
Geçmiş sonbaharlarda yediveren gülleri damarından ağla
Akşamdan kalma meyhane dizeleri tut aksayan bedenimi
Giymeyin üzerinize okumayın bakmayın ağlamayın mektuplarım
Ben böyle değildim siz bana geleli ah siz pulsuz namelerim
Ne vakit içtim şarabını ne vakittir sarhoşum bulanıyor denizim
Sessiz ağıtlarında kaybolunca kalp dikenli tellere takılıyor
Ne yana dönse sınır ihlali sessizlik çavuşları nöbette
Vurun dillerini kelimelerimin ölümde işlemiyor nasılsa
Duymasın bilmesin anlamasın mütemadiyen ağlasın mektuplar
5.0
100% (8)