6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2142
Okunma

OLSAYDIN...
Hazır, vapuru da
kaçırmışken iskelede,
şu yağmur ıslatırken beni
Sen de olsaydın...
Bir yıldırım düştüğünde
bana sokulup korksaydın.
Aslında korkmaz,
yanaşmak için fırsat kollardın.
Biliyormusun,
Şemsiyemi bile açmadım.
Hem zaten niye açayım
Şemsiyeyi sana tutar,
ben yine hep ıslanmazmıydım,
Sen de olsaydın..
Şimdi birazdan yine aynı
sokaklardan geçeceğim,
Görürsem sevgilim söz
Senin sevdiğin o nankör kediyi
ilk kez seveceğim.
Sana mırıldanır beni ise
tırmalardı biliyorsun,
eminim yine;
sevgimi belli etmediğimi ve
kedi’nin bunu hissettiğini
anlatırdın uzun uzun
Sen de olsaydın..
Yine ekmeğin bayatını alıp gideceğim eve,
söylenmeni özledim be canım bayat ekmeğe..
”Bir ekmek almayı bile beceremiyorsun” deyişini,
"tamam kızma şimdi yenisi alırım" dediğimde
”Kıyamam sana” deyip önüme geçişini.
Ama bu da iyice bayatmış he,
belki bu kez önüme geçmezdin
Sen de olsaydın.
Bu akşam canımda
yemek istemiyor zaten.
Senin yemek kitabına
ilişti gözüm,
Ben tatlıyı ne çok severdim,
ve Sen ne çok tatlı tarifi toplardın,
Niye sanki, Niye,
O tatlının adını çizdin,
Alacaklıyım işte senden,
O tatlıyı bile Yapmadan gittin
Olsun be canım,
Belki çıkar dışarda yerdik,
Sen de olsaydın
Şimdi Hatırlıyorum, Her akşam
perde kavgası yapardık.
“Olur olmaz sarılıyorsun, dışardan görecekler”
“Kapa şu perdeyi” derdin,
Ben perdeyi kapatıp arkama döndüğümde,
Sarılayım diye, Hemen ardımda beklerdin
Bir de, perdenin
yerinden çıkmış halkalarını
takmayı sevmezdim,
ama kurtuluş yoktu,
Kordun tabureyi önüme
ve
“Tırman bakalım derdin.”
Ben de her seferinde
Tabureden düşüyormuş gibi yapar
Seni kandırırdım,
Sanki tutabilecekmiş gibi
Sen de belime sarılırdın.
Birazdan bir tanem,
Yine perdeyi kapatacağım
ve sonra bir umut
yine ardıma bakacağım.
Sarılırmıydın hala,
Sen de olsaydın.
Televizyonu,
bir türlü paylaşamazdık,
Sen istediğin kanalı açar,
Kumandayı saklardın.
Ben
“Nerede bu kumanda” dediğimde
Bir de “Vallahi” ekleyip
“Bilmiyorum” der sözde beni kandırırdın.
Ben de gönlün olsun diye,
Hep inanmış gibi yapardım.
Şimdi ise..
kumanda elimde, ama
senin sevdiğin kanalı izliyorum
Kimbilir nasıl sevinirdin,
Sen de olsaydın.
İşte yine
bir yatma zamanı,
Sen gittiğinden beri
hiç ellemedim inan
tuvalet masanı
Takıların, rujların, ojen
O komik
turuncu bigudilerin
ve
Saç fırçanda bir tanem
bir kaç tane saç telin
Oysa her gece sana
“Bir toka tak şu saçına
yüzüme değiyor” derdim
Tuvalet masanı
"hiç ellemedim"
dediğime bakma
yalan söyledim,
O çok sevdiğin
parfümün var ya,
işte onu arada sırada
senin mavi berene sıkıp
kokluyorum.
Beren, yastığının üstünde
uykuya ancak öyle
dalıyorum.
Takarmıydın, o Sen kokan
Mavi bereyi şimdi,
Sen de olsaydın.
Bir tanem,
Yarın sensiz ilk bayram sabahı.
Nasıl da didişirdik seninle,
her bayram
Önce “senin annene” gideceğiz,
Hayır “senin annene” diye.
Ama,
Yarın sabah
O gücü bulursam kendimde
Bu kez erkenden
İlk sana geleceğim.
Elimde bir buket çiçek ile
Sen sevmezdin
Öyle gülü , karanfili
Bir demet papatya bile
Mutlu ederdi seni.
Bu kez sen ne dersen de,
Kırmızı güller alacağım,
ve
Başucuna bırakırken sezsizce
Biliyorum yine ağlayacağım,
Eminim bir tanem,
O an dayanamaz,
yanağımı okşayarak
silerdin göz yaşlarımı
Ama o
baş ucuna diktiğimiz
adın yazılı soğuk mermer,
Ah,
Bir bilsen, Sensiz artık
nasıl karanlık her yer.
Keşke, Sen de olsaydın....
Muzaffer Alper
5.0
100% (2)