3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
769
Okunma
Bugün eskici dükkanının önünden
geçtim;
gözüm ilişti içeri baktım
pirinç karyolamızı
saman koltuklarımızı
ve
ceviz oymalı büfemizi
önünde saatlerce
birbirimize baktığımız
sırlı aynamızı
sen hatıralarımızı satmışsın.
Sonra;
gözüm büfenin üstüne takıldı
radyomuzu
hani;
’pişman olur da bir gün
dönersen bana geri
gönül kapım açıktır
çalmadan gir içeri’
şarkısını dinlediğimiz
o kocaman pilli
radyomuzu satmışsın.
Birden;
resimlerimizi gördüm
elele Aşiyan Tepesinde
gözgöze Galata Kulesinde
çekilen resimlerimizi
sen siyah, beyaz olan
herşeyimizi
sen hatıralarımızı satmışsın.
Yüreğim nasıl dayanır ki
acı ile sızladı
hatıralarımızla son kez çırpındı.