6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1421
Okunma
Geçen zamana ağlıyorum
Suretime baktıkça,
Yalanın kurduğu
O esrarengiz
Hüzün kokan
Hevesli bahçeden.
Fırtınalar kopuyor
Gülerken göğe fırlayan
Bakışlarımın arasından.
Ne zaman firar eylemiş
Güzel günlerin avucundan
Barındığım mazi,
Bastıramadığım isyanlar mı vardı
Hislerimde türeyen,
Paralanmış fikirler mi kapanmış
Ruhumdan habersiz
Yüreğimin derinliğinde.
İsraf ettiğim anların telafisi
Aklarımda gizlenen
Pişmanlığın belgesi olmuş sanki,
Zaman hasadını kaldırmış
Vuslatı bekliyor haykırışlarımda,
Derin derin oyuklar açmış
Yoğrulan kederli yüzümde.
Yorgun saatlerimden dolayı
Sürünmeye yüz tutmuş
Ve müdafaasını kaybetmiş
Kuru bir ağaçtan ibaretim şimdi,
Kuvvetli olduğum günlerden
Bana kalan
Korku rıhtımları olmuş
Ehemmiyetsiz gidişimin ardından.
Budala saflığımda
Öten yalnızlığım
Zevkin avucunda
Emzirirken bedenimi
Günah çıkartıyordu
Titreyen ellerimde
Asaya dayanmış sallanan gövdem
Ve takatsiz dizlerim.
Kaç gece ve kaç sabahı uyutmuşum
Derinliğimin açtığı varyantlarda,
Susuzluğumu gidermek için
Kurduğum hayali saplantılarda.
Ah! Çocukluğum ah! Gençliğim,
Semaya baktıkça
Boşlukta gözlerini gezdiren aciz bir gölgeden
Ben nasıl diriltebilirim
Yeni bir sahte kimliği.
Kaldırabilirmiyim ayağa
Laşkalaşan vücudumdan
Gerçeği emzirerek.
Nevzat TAŞKIRAN
24-11-2009
5.0
100% (5)