6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1103
Okunma
Nefes göğsümde kaynayan
Ruhumun dar ağacı
İnleyen bir şarkı,
Hayatın arz’ı yükselirken
Tuhaflaşan zamanların
Enkazını vuran
Bedenin korkulu esneyişi.
Fikrin acze düştüğü
Keşkelere direnemediği vakit
Kapıları kapatılmış mahkum.
Bezginliğin kurulduğu
Farklı ikramların
Gönül çırpınışı,
Ve rüzgarın avucundan
Sessizliği yırtarak
Meçhule işleyen davetlerin
İzahında yüzün yansıyan yanı.
İlahi seslenişin
Gözlerde bıraktığı
Gizli titreyişin
Görünmeyen sarhoşluğu.
Dudaklara düşen
Ağıtların menzili
Ümidin gasbını
Telaşla ören
Mukaddes bir deva.
Kalbin çırpınışında
Masum hallerin
İkliminde hasretidir.
Nefes,
Emsalsiz misallerin hazinesini
Gecelerde tüketirken
Ağlayan yalnızlığın
Manzarasını aksettirir
Tebessümlerle karışık.
Gençliğin hırçınlığı
Vururken kamçısını
İlacını bulmuş gibi,
Vücudun dokusunda
Açlığı dindirirdi
Yaşamaktan dem çekerek.
Kör bir suskunluğu baltalardı
İhtiyatsız giden gayretten
Gölgesini kurtarmak için.
Zamana yüklerdi
Can elmasını
Cümbüşlere çekerdi
Bedelini bilmediği
Habersiz tükenişini.
Köhne yalnızlıkları
Eğilmeden kapatırdı
Sömürüye inat
İhlal etmeden.
Hayatı her alışında
Hislerini dokurdu
Son katresine kadar,
Yüreğim koklarken ölümü,
Nefes;
İnen bir yolcu olacak
Naçiz bedenimden.
Nevzat TAŞKIRAN
12-11-2009
5.0
100% (6)