30
Yorum
4
Beğeni
4,9
Puan
3310
Okunma

İlkin gözlerin, merhametine vurulduğum yer... sonra hep gözlerin
İçimde tutuşan ateş dünyada hükmedilemeyen bir şey,
adını sen koy anladığın her neyse
Beni kendimden vazgeçirme
Hangi sürgünse kalbine sıcak bir iyilik
ağlamam için sadece bakışını çiz gözlerime
ve adı her neyse
Ben sisli akşamlarda şahit tutulan yıllar yaşadım
avutulan ecel saatleri bitmeyen beklemelerimin ölü doğmuş çocuklarıydı
vaktinden çok önce sevmişim meğer, yokluğumda çehresi gülen yüzleri
kimlerin peşinde hükmünü vereyim ,kendi idamımın
bırakma çocukluğumu benim
bir sürgündeyse bakışın, elini uzatışın,uzağım da kalışın
hangi ihanetinden kalmışsa bu hayatın
ben yakınıydım zaten bütün uzakların
belki şimdi yazıyorlar ağır mahkumiyetimin sebebini
oysa ben henüz öğrenemedim kelepçelerin dilini
çözemedim anlaşılmadığımı….
kalbindeyse bir kırık söz, her suskunluğa aşinayım ben
cesaretimde fırtınalar esiyorken
ikliminde yeşilin sonra mavi denizlerin çocuğu değildim ki ben
Yanımda yabanların her vuslatına sustum
ya benim ayrılığıma kim ağladı
uslandırma deliliğimi benim
Çocukluğumun yaralı kalbi, korkakça kaçıyor şimdi adı her neyse…
yalnızlığın iyimser yüzü bu olsa gerek
kardelen gibi,sabah gibi yani yoksan bile sana gelmek gibi
yazısız kağıtların üzerinde kelimesiz ifadeler, içimde sır
gözlerinse tek açık ettiğim….
söyleme sırrımı benim.
5.0
88% (14)
4.0
12% (2)