24
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1597
Okunma
Kovsanda gitmeyeceğim gecelerinden...
Tutsak ettiğin siyahı yudumluyorum
Kana bulayıp tüm beyazları...
Kaç gündür katık ediyorum kalan günlerimi aşıma
Kaç gündür sahte gülücük dağıtıyorum dostuma düşmanıma
Haberin var mı?
Haberin var mı uğruna yıktığım kalelerimden,
Ucunu gözümden damlayanlarla paslandırdığım kalemlerimden
Ah...
Söze göz değiyor adam,
Bize yalan pişmanlıklar.
Neyin adaleti zamanında gelmiş ki,
Ömrün adaleti tam da vaktinde tecelli ediversin.
Bu trenin son yolcuları arasındayım artık
Tanrı affetsin...
Kovsanda gitmeyeceğim hecelerinden...
Bir eli kalem tutan kederlerim vardı
Onu da fincanımın telvesinde kalan kahvem eritti..
Fallar adını çoktan unutmuş
Adının tek bir harfini bile
Körebe oynar gibi saklar benden
Esirger...
Küllenen şehirlerin üzerine benzin döker...
Bulur seni karanlıklarda ‘sobe’ der,
Gider...
Ardında bıraktığı yangını
Fırat’ın serin sularına emanet eder...
Kovsanda gitmeyeceğim cennetinden...
Seni bunca uyanıklığına rağmen uyutmaya çalışmak zor
Kalbin ses vermezken üstelik
Yaşıyormuşsun gibi davranmak
İşte tamda şu kapıdan
Çıkıp geleceksin sanmak
Elimi kalbimde buruşturmak
Siyahın en koyusunda durduğunu bilmek
Zor...
Adam ölüme direnmek zor...
Henüz tanımadan Azraili,
Seni onun kollarında unutmak
Çok daha zor....
Kovsanda gitmeyeceğim senden
Bir halkanın içerisinde yaşıyorsun hala,
Seni kalbimden,
Kalbimi yüzükten,
Yüzüğü parmağımdan
Söküp atmak
Artık çok zor...
Nefes almamaksa ölmek
Öldüm ben de,
İnanmazsan Tanrı’ya sor...
Elif SEZGİN