7
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1951
Okunma

Herhangi bir günün, apansız bir zamanında hayaller içerisinde düşünüp sevileni düşlerken, telefonumdan gelen kısa ama net bir sesin yüreğimde canlandırdıkları...
Sarı mecidiyelerim olmasa da, fakiri olsam da bu yalancı hayatın
Kervanlarım var oysa senden habersiz, sana yürüyen kervanlarım
Heybeleri sevgi yüklü, molasız ve susuz sana yürüyen
Heybetli heybeler dolusu kervanların var oğlum
Doğacağın günü, saati ve dakikaları iple çekerken
Canımı yoluna adadığım annenle tek kavgamızsın bundan habersiz
İsmini düşünüyoruz şimdilerde, bir ortak noktada buluşamadık henüz
Duyuyor ve tekmelerinle hayır bu değil, bu da değil deyişlerini hissediyoruz
Ne yazık ki sana hazırlamaya çalıştığımız o sevgi dolu oda gibi
Narin ve özlemle dolu bir dünyaya gelmiyorsun
Seni bu karmaşa dolu hayattan nasıl koruyacağımız da korkularımızın en büyüğü
Hadi artık babacım, beni de anneciğini de bekletme daha fazla, gellllll
Aramızda kalsın oğluşum, annen geçenlerde ağzından kaçırdı ilk kez
" Ne çok isterdim seninle ağlayan bir çocuk sesine uyanmayı " dedi bana
İşte o an seni biraz sıkıştırmayı bile göze alarak sarıldım anneciğine
Sevgi ile, Aşk ile, Minnet ve Hayranlık ile . . .