3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
777
Okunma
Ben Tanrının elinden, kâinat’a yoğrulmuş
Ölümlü bir kimliğim, zamanını deviren
Hakikat indiğinde, gözlerinden vurulmuş
Ya günah sahibiyim, ya mazlumun biriyim
Canı ruhundan kopup, hak mabedine giren
İki farklı gölgeyi, hep yan yana taşıdım,
Bir zaman merhametti, bir zaman hırstı çalan
Kimi zaman güldü can, kimi zaman şaşırdım
Sorduğum sorularda, yol tıkanırdı cevaba
Gönül payımı benden, dünya malıydı alan.
Çocukluk günlerimin, kılavuzu hayatım
Ya gözlerimde yaştı, ya yüreğimde pınar
Gönül sarayımda taht, kapısı açık bahtım
Başıboş takılırdı, acıya umarsızca
Goncası dağılsa da, başına bülbül konar
Gençlik en ateşlisi, asiliğin mimarı
Başında kavak yeli, olmadık yerde eser
Öfkeye kapılıp ta, tutuşunca damarı
Yangın yerine döner, dağları devirdikçe
Karşı koyan başları, hiç acımadan keser.
Aşk fedaisi olur, bir anlık çılgınlıkla
Düşlere dalıverir, sahipsiz kalan yürek
Kurbanıdır tutkunun, duygusal kırgınlıkla
Kopuverir aniden, paylaşımcı ruhundan
Yığılır günahları, üstüne kürek, kürek.
Tatlı bir heyecanla, ruh ikizi bulunur
Samimi hisler ile umuda taşınarak
Hayallerin evinde, aşk havası solunur
Çocuklar belirlenir, adedince kız erkek
Bir yastığa yeminle, hayatlar adanarak
Fırtınalı dönemler, baş döndürücü hızla
Yılları savururken, farkında olamazsın
Nasılda avuturdu, tadılası bir hazla
Çekerdi kucağına, bırakıverirdin sen
İstediğince uğraş, kendini alamazsın.
Son perdesinde felek, seninle başrol oynar
Takılır sen kaçtıkça, takip eder gölgeni
İçinde gidişinin, garip halleri kaynar
Dilin titrer duayla, semaya uzandıkça
Kâinatta kim bozmuş, bu mukaddes üçgeni.
Nevzat TAŞKIRAN
29-10-2009
5.0
100% (2)